"Ben bir stüdyo sanatçısı değilim"

Hüseyin Bahri Alptekin

Salt Beyoğlu

9 Nisan – 7 Ağustos 2011

1990’ların başından itibaren sanat üretimine yoğunlaşan Alptekin, eserlerinde küreselleşmenin etkileri, göç ve sürgün, kültürlerarası imge dolaşımı gibi temaları inceledi. İşbirliği ve müellifsiz üretim ile ilgilenen Alptekin, Michael Morris ile yaptığı erken dönem işbirliklerinden başlayarak kariyeri boyunca Grup Grip-in, Deniz Fili Seyahat Acentası ve Bunker Araştırma Grubu gibi bir çok grup kurdu. Fotoğraf enstelasyonları, kolajlar, videolar, objeler -hatta kasası plastik futbol toplarıyla dolu bir kamyon gibi- eserlerinde birçok farklı malzeme ve yöntemler kullanarak, birbirine referans veren çok katmanlı bir görsel dil yarattı. SALT Beyoğlu’ndaki sergi, ziyaretçilere sanatçının üzerinde durduğu temaları ve kullandığı farklı yöntemleri deneyimleyebilecekleri bir seçki sunuyor. Alptekin’in kariyerinin başlangıcında yaptığı erken dönem kolajlarından en komplike “heterotopya” enstalasyonlarına, dilin anlamlarıyla oynayan neon yazılarından 2007 Venedik Bienali Türk Pavyonu’nda gösterdiği duygusal videolara kadar bir çok dönemin ve eserin ele alınacağı bu sergi ile renkli olduğu kadar derinlikli bir sanatsal düşünce biçimi görünür kılınacak. “Ben bir stüdyo sanatçısı değilim”, sanatçının Türkiye’de ve uluslararası platformda düzenlenen en kapsamlı sergisi olma niteliğini taşıyor.Bu sergide Hüseyin Bahri Alptekin’in eserlerinin yanısıra Alptekin’in hayatında rol oynamış beş sanatçının da özellikle bu sergiye müdahale olarak ürettikleri, Alptekin’in hayatı, işleri, araştırdığı ve üzerinde düşündüğü temalar etrafında şekil bulan yeni eserler de yer alacak. Alptekin’e bu sergide Can Altay, Gülsün Karamustafa, Gabriel Lester, Camila Rocha ve Nedko Solakov eşlik edecek.

Hüseyin Bahri Alptekin


Sanatçı, yazar, öğretim görevlisi ve küratör Hüseyin Bahri Alptekin (1957-2007), İstanbul ve Paris’te estetik, sanat felsefesi ve sosyoloji üzerine eğitim gördü. Basın fotoğrafçısı, sanat ve tasarım eleştirmeni olarak yaptığı çalışmaların yanı sıra Bilkent Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders verdi; Türkiye’de ve yurtdışında güncel sanat üzerine birçok konferans ve sempozyuma katıldı. 2007’de, 52. Venedik Bienali’nde Don’t Complain adlı yerleştirmesiyle Türkiye’yi temsil etti. Aynı yıl Londra’da, Tate Modern’de düzenlenen Global Cities sergisinde yer aldı. 2000-2004 yılları arasında, kâr amacı gütmeyen ve sanatçı misafir programları ile konferanslar düzenleyen “Sea Elephant Travel Agency” sanatçı kolektifini yürüttü. Katıldığı birçok sergi ve bienal arasında São Paulo Bienali (1998), UNESCO Ödülü’nü kazandığı Çetine Bienali (2002), Walker Art Center’da gerçekleştirilen How Latitudes Become Forms (2003), Manifesta 5 (2004), 3. Tirana Bienali (2005) ile 4. ve 9. Uluslararası İstanbul Bienali (1995, 2005) bulunmaktadır.

Can Altay


2004 yılında tasarım ve mimarlık alanında doktora çalışmalarını tamamlayan sanatçı Can Altay’ın işleri, Türkiye’de ve yurtdışında birçok sergi ve bienalde yer aldı. Çalışmalarını mimarlık sanat, tasarım ve teori alanı içinde tanımlayan Altay, mekânsal sahiplenme/kullanım, sosyal karşılaşmalar ve kent yapıları içerisindeki kendiliğinden gelişen durumlara değinmektedir. 2006’da Bilbao The Abstract Cabinet, Sala Rekalde’de gerçekleştirdiği Can Altay: No Bar, Just Bottles adlı kişisel sergisinin yanı sıra Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi’nde Making Space (2003) ve Art for… (2005), New York P.S.1 Contemporary Art Center MoMA’da Day Labor ve Hollanda Van Abbemuseum’da İstanbul Eindhoven gibi sergilere katılmıştır. 8. Uluslararası İstanbul Bienali, 2006 Busan Bienali, 2010 Taipei Bienali gibi çok sayıda bienalde işleri yer almıştır. Ayrıca, 4. Uluslararası Rotterdam Mimarlık Bienali (IABR) “Açık Şehir: Biraradalığı Tasarlamak” ortaklığında; Açık Şehir Forum (Tim Rieniets ortak küratörlüğünde), Sığınma ve Bas Princen-5 Şehir Portfolyosu adlı sergileri bir arada toplayan Açık Şehir İstanbul‘un (2010) Philipp Misselwitz ile birlikte küratörlüğünü üstlenmiştir.

Gülsün Karamustafa


1946 yılında Ankara’da doğan ve eğitimini İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde tamamlayan Gülsün Karamustafa, 2., 3. ve 4. Uluslararası İstanbul Bienali ile 3. Kwangju, 8. Havana, 3. Cetinje, 1. Sevilla ve 11. Kahire bienallerine katıldı. Paris, Cenevre, Montreal, Münih, Helsingborg, Milano, Torino, Rotterdam, Kassel, Bonn ve Salzburg’ta kişisel sergiler açtı. Almanya’nın Berlin, Bonn, Wiesbaden, Karlsruhe, Stuttgart, Köln, Hannover ve Münih şehirlerinde; ayrıca Kopenhag, Eindhoven, Amiens, Graz, Cenevre, Cenova, Belgrad, Saraybosna, Zürih, Viyana, New York, Minneapolis ve Taipei gibi merkezlerde çeşitli sergilere katıldı. Yapıtları Musée d’Art Moderne de la Ville de Paris, Museum Moderner Kunst Stiftung Ludwig Wien (MUMOK), Sammlung Essl, Klosterneuburg, Proje4L/Elgiz Çağdaş Sanat Müzesi, İstanbul Modern ve Van Abbemuseum koleksiyonlarında yer almaktadır.

Gabriel Lester


Enstalasyon, film ve videolarıyla uluslararası sergilerde dikkat çeken Hollandalı sanatçı Gabriel Lester, gerçeği deneyimleyebilmek için mümkün olan tüm teknikleri, özellikle zaman olgusunu sanatında kullanır. Stokholm’daki IASPIS için 2004 yılında yaptığı The Beautiful Gamble adlı enstelasyon ya da siyah-beyaz sessiz film müziklerini bir araya getirdiği 2005 tarihli Piano Pay Off adlı çalışma, sanatçının kullandığı bu yöntemi yansıtan örneklerdendir. Platform Garanti’de The Gift of Gab (2002), Amsterdam Galerie Fons Welters’te The Clock and the Clockwork (2003), Londra Bloomberg SPACE’te Big Bang (2007) gibi kişisel sergiler açan Lester, 2005 Gothenburg Bienali, 2006 Nederlands Film Festival Utrecht ve 2009 Performa, New York gibi birçok etkinlikte yer almıştır.

Camila Rocha


Brezilyalı genç sanatçı Camila Rocha’nın işleri, katıldığı uluslararası misafir sanatçı programları sayesinde giderek daha tanınır hale gelmektedir. Rocha, işlerinde, yok olma tehlikesi altındaki bitki dünyasına dair motifler ile bunların güncel dünyayla olan bağlarını görselleştirmektedir. Çizim, video, fotoğraf ve performans çalışmalarının yanı sıra sergi ve kitap tasarımı da yapan Rocha, Hüseyin Bahri Alptekin ile araştırmacı olarak Barn Research Group (BRG) üzerinde de çalışmıştır. Sanatçı, başta Lille, Ljubljana, Lizbon, Tiran, Rio de Janeiro, Helsinki ve İstanbul olmak üzere birçok şehirde sergilere katılmıştır.

Nedko Solakov


Bulgar sanatçı Nedko Solakov, Sofya’da sanat akademisinde yaptığı duvar resmi çalışmalarından itibaren totaliter rejim sırasında ve sonrasındaki yaşama tanıklık eden bir duruş sergilemiştir. 25 yılı aşkın bir sürede, kağıt üzerine çizdiği sıradan veya gerçeküstü hikâyelerin aktarımından Norwich’te yer alan Black and White duvar resmi gibi edimsel projelere kavramsal bir yapıt bütünü geliştirmiştir. Sanatçının işleri, hayatı hem mizahi bir yaklaşımla ele almakta hem de melankolik bir bakışla temsil sistemlerini sorgulamaya davet etmektedir. Varşova’daki Center for Contemporary Art Ujazdowski Castle’da Stories 1 (2000), New York P.S.1 Contemporary Art Center’da A (not so) White Cube (2001), Madrid Museo Nacional Centro de Arte Reina Sofia’da Romantic Landscapes with Missing Parts (2003) ve Malmö Konsthall’de A High Level Public Art Project with a Catalogue (2004) sergilerinin yanı sıra 3., 4. ve 9. Uluslararası İstanbul Bienali (1992, 1995, 2005) ile 52. Venedik Bienali’ne (2007) katılan Solakov, güncel Avrupa sanatının günümüzdeki en önemli isimlerinden biri olarak anılmaktadır.

2000 yılında NTV tarafından Hüseyin Bahri Alptekin ile gerçekleştirilen bu söyleşi, Jules Verne'in, Boğaz'ı geçmeden İstanbul'un Üsküdar ilçesine ulaşma çabasıyla Karadeniz etrafında karayolu yolculuğuna çıkan bir tütün tüccarı ile misafirinin hikâyesini anlatan "İnatçı Keraban" adlı romanını betimlemektedir. Alptekin, Karadeniz'in etrafında tekne ile seyahat etmek ve sanatsal projelerde işbirliği yapmak üzere bir grup sanatçıyı bir araya getirip, Verne'in kurgusal yolculuğunu kavramsallaştırmayı planlamıştır. Bu proje -hiç gerçekleşmemiş olmakla birlikte- Karadeniz ve Baltık bölgelerindeki sanatçılar ile kurumlar arasındaki alışverişi canlandırmayı, sınırlar ötesinde coğrafyalar boyunca iletişim kanalları kurmayı ve yer değiştirme, göç ve göçerlik konularını ele almayı amaçlamıştır. (Telif hakkı: NTV, 2000)