Konuşma: Sezgi Durgun
Sputnik ile Apollo'nun İzmir Fuarı'ndaki Düellosu
Salt Galata
17 Ekim 2018 19.00
Umut Serkan Özkan izniyle
Atölye IV
Dünyaya “bir resme bakar gibi bakma” eğilimi, bilginin dolaylı bir deneyime dönüştürülmesi, hiyerarşik yapıyı plana döken sergileme biçimleri… SALT’ın dünya fuarlarının miraslarını tartışmaya açtığı Teşhir program serisi, Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Sezgi Durgun'un konuşmasıyla devam ediyor.
Soğuk Savaş döneminden bugüne kalan "Propaganda atom bombasından daha güçlüdür" mesajının 1950'ler ile 1970'lerin sonu arasında en renkli vitrini hiç kuşkusuz dünya fuarları olur. Ulusların güç gösterisi yaptığı sergi alanlarına eşlik eden karnaval ortamıyla İzmir Enternasyonal Fuarı, bu yıllarda gitgide daha çok rağbet görmeye başlar. Cubana ve Mogambo gibi sosyetik gece kulüpleri; kadın ve erkeğin birlikte eğlendiği, eşli dansların yapıldığı caz barlar; Zeki Müren'in efsane mini eteğiyle boy gösterdiği kadın matineleri; orta sınıf ve işçi ailelerinin çocuklarıyla gezip eğlendiği lunaparklar başlı başına bir kozmos oluşturur.
Fuarda ne cep telefonu ve internet gibi araçlar vardır, ne de küresel ticaret ağı ve halkla ilişkiler gibi kavramlar baskındır. Dünya, uluslar ve sınırlardan oluşmaktadır; ulus ötesi karşılaşmalar ve iletişimin yaşandığı tek yer bu "temsilî evren"dir. Mesela Apollon ve Sputnik'in Kültürpark'taki düellosu karşısında Türkiye, bir yandan "küçük Amerika" olma yolunda ilerlerken aynı zamanda SSCB ile ticari ilişkilerini korumuş; iki süper gücün uzay yarışı maceralı bir seyirlik olmuştur.
İzmir Enternasyonal Fuarı'nın öncelikle "Soğuk Savaş'ın mikrokozmosu" olarak inceleneceği programda Durgun, ulus kimliği inşasında bir "Halk Okulu" olarak Kültürpark'ı da değerlendirecek. Söz konusu dönemde, bu devasa sergilerin ulusal ve uluslararası boyutta siyasi, kültürel ve sosyolojik etkilerinin yanı sıra, bireylerin günlük hayatlarına yansımalarını görsel bir sunumla detaylandıracak.
Herkesin katılımına açık olan konuşmanın dili Türkçe’dir.
Sezgi Durgun Marmara Üniversitesi’nde siyaset felsefesi, siyaset teorisi, siyasi coğrafya ve bilgi kuramları yöntembilim dersleri veriyor. İdeolojiler, mekân felsefesi, coğrafya ve milliyetçilik konularında araştırmalarını sürdürüyor.
Dünyaya “bir resme bakar gibi bakma” eğilimi, bilginin dolaylı bir deneyime dönüştürülmesi, hiyerarşik yapıyı plana döken sergileme biçimleri… SALT’ın dünya fuarlarının miraslarını tartışmaya açtığı Teşhir program serisi, Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Sezgi Durgun'un konuşmasıyla devam ediyor.
Soğuk Savaş döneminden bugüne kalan "Propaganda atom bombasından daha güçlüdür" mesajının 1950'ler ile 1970'lerin sonu arasında en renkli vitrini hiç kuşkusuz dünya fuarları olur. Ulusların güç gösterisi yaptığı sergi alanlarına eşlik eden karnaval ortamıyla İzmir Enternasyonal Fuarı, bu yıllarda gitgide daha çok rağbet görmeye başlar. Cubana ve Mogambo gibi sosyetik gece kulüpleri; kadın ve erkeğin birlikte eğlendiği, eşli dansların yapıldığı caz barlar; Zeki Müren'in efsane mini eteğiyle boy gösterdiği kadın matineleri; orta sınıf ve işçi ailelerinin çocuklarıyla gezip eğlendiği lunaparklar başlı başına bir kozmos oluşturur.
Fuarda ne cep telefonu ve internet gibi araçlar vardır, ne de küresel ticaret ağı ve halkla ilişkiler gibi kavramlar baskındır. Dünya, uluslar ve sınırlardan oluşmaktadır; ulus ötesi karşılaşmalar ve iletişimin yaşandığı tek yer bu "temsilî evren"dir. Mesela Apollon ve Sputnik'in Kültürpark'taki düellosu karşısında Türkiye, bir yandan "küçük Amerika" olma yolunda ilerlerken aynı zamanda SSCB ile ticari ilişkilerini korumuş; iki süper gücün uzay yarışı maceralı bir seyirlik olmuştur.
İzmir Enternasyonal Fuarı'nın öncelikle "Soğuk Savaş'ın mikrokozmosu" olarak inceleneceği programda Durgun, ulus kimliği inşasında bir "Halk Okulu" olarak Kültürpark'ı da değerlendirecek. Söz konusu dönemde, bu devasa sergilerin ulusal ve uluslararası boyutta siyasi, kültürel ve sosyolojik etkilerinin yanı sıra, bireylerin günlük hayatlarına yansımalarını görsel bir sunumla detaylandıracak.
Herkesin katılımına açık olan konuşmanın dili Türkçe’dir.
Sezgi Durgun Marmara Üniversitesi’nde siyaset felsefesi, siyaset teorisi, siyasi coğrafya ve bilgi kuramları yöntembilim dersleri veriyor. İdeolojiler, mekân felsefesi, coğrafya ve milliyetçilik konularında araştırmalarını sürdürüyor.
