Donald Judd

(1928, Excelsior Springs, Missouri – 1994, New York)

1960’lı yıllarda New York’ta çalışan Donald Judd, şiddetle reddettiği bir niteleme ile, “Minimalizm’in en önemli savunucularından biri” olarak tanındı. Her ne kadar duru renkler, keskin kenarlı formlar ve seri imalat malzeme kullanımı gibi zamanının diğer sanatçılarıyla ortak yöntemlere sahip olsa da, kendi işlerini “karmaşık düşüncelerin yalın bir dışavurumu” şeklinde tanımlamayı tercih etti. 1960’lı yılların başında, “spesifik nesneler” diye adlandırdığı, kendi başına ayakta durabilen yapılar geliştirdi ve gelecek 30 yıl boyunca gündemini meşgul edecek olan formlara -“raflar”, “kutular” ve “diziler”- ilişkin temel bir söz dağarcığı oluşturdu. Pleksiglas, metal levha ve kontrplak gibi endüstriyel malzemeleri kullanarak, zanaatkârlık ve sanatsal dışavurum geleneğine sırt çevirdi. 1960’lı yılların ortalarından itibaren işleri, atölye ve fabrikalarda imalatçılar tarafından üretildi.

Judd’ın, yapının hacmi ve fiziksel varlığı ile etrafındaki alana odaklanılmasını teşvik eden işleri, özellikle nesne, izleyici ve çevresi arasındaki ilişkiye dikkat çeker. Uzamsal koşulların algılanışı ve yarattığı farkındalık ile bu koşulların bedenin nesneye göre aldığı konum gereğince tanımlanışı, işlerinin temel özelliğini oluşturur; ayrıca, algı psikolojisi ile benzerlikleri söz konusudur. Sanatçı, herhangi bir göndermede bulunmaz ve yalnızca, belirli bir mekândaki birtakım formların ne şekilde gözlemlendiğini araştırır. Judd, Untitled [İsimsiz] (1974-1976) adlı işinde, heykelsi alanı “boş” alan üzerinden ifade etmenin açık bir yolunu sunar. Sanatçı, “her şeyi” arzu etmek yerine, kutularının “mümkün olduğunca az şey” yapmalarını ister.
PAYLAŞ
TAKVİME EKLE