Oyun Gösterimi:
Kazın Ayağı Öyle Değil
Mario Rizzi
Salt Beyoğlu
11 Eylül 2011 17.00
İlk kez SALT Beyoğlu’nda gösterilecek Kazın ayağı öyle değil adlı tiyatro oyunu, Kazın Ayağı adlı video çalışmasının üretilmesi amacıyla yazıldı. Çalışma, iki kanallı bir video olacak: Biri Eylül 2011’de İstanbul’da gerçekleşecek performansların kurgusundan oluşurken, diğeri işin düşünsel oluşum ve üretim sürecini yansıtacak.
Çalışmanın senaryosu, farklı performatif diller kullanılmasına rağmen, yeni bir Karagöz gölge oyunu metni etrafında yapılandırıldı. Orijinal senaryo, Karagöz ustası Emin Şenyer tarafından, Karagöz gölge oyununun kurallarına uyarlandı. Senaryo, İstanbul’un tepeden inme kentsel dönüşüme maruz kalan Ayvansaray, Balat, Fener ve Tarlabaşı mahallelerinde yaşarken yerinden edilen kişilerin tarihleri ve anılarından esinlenilerek kaleme alındı. Projenin ilk evresinde bu kişisel anlatılar, daha az fark edilen sosyal sıkıntılara, kişilerin kullandığı dil ve deyimlerle ses vermek amacıyla kaydedildi. Bu süreç, mahalle nüfusuna dair dinamiklerin ve yerinden etmelerin bireylerin hayatlarını, kentsel yapıyı ve toplumsal cinsiyet, etnik köken ve sınıf ilişkilerini nasıl etkilediğinin daha iyi kavranmasını sağladı.
Oyunun merkezine Karagöz gölge tiyatrosunu yerleştirme seçimi birkaç farklı fikre dayanıyor. Haraketli görüntü yanılsaması yaratmak amacıyla tasvirlerin aydınlatılmış bir arka plan üstünde kullanımı, sanatçının pratiğinde odaklandığı video formatı bağlamında ele alındı. İki boyutlu sahneleme biçiminin sunduğu imkânlar, geleneksel olmayan sosyal içerik ve yeni medyanın sunduğu sonsuz olanaklardan bunalmış yetişkin güncel izleyici ile ilişkilendirilerek düşünüldü. Ayrıca, Karagöz ve Hacivat’ın birbiriyle ters düşen dinamikleri, bir şekilde dengesini bulan bir arada var oluşları ile farklı sağduyuları -temel durumlar, karakterler ve kostümlerin sunduğu gülünç imkânlara dayanarak- güç, otorite ve itaat arasındaki ilişkinin detaylandırılmasını sağladı.
Doğal boyalarla, deve ve dana derisinden hazırlanan 30’dan fazla kukla, Emin Şenyer tarafından elde yapıldı. Tahta, metal ve kumaş gibi malzemelerle oluşturulan 2.20 m x 2.00 m boyutundaki sahne, oyunun içeriğinden esinlenen orijinal çizimlerden tasarlandı. Aynı zamanda, işleme ve derinin bir arada kullanıldığı dört perde tasarlandı ve üretildi.
İngilizce ve Türkçe çeviriler İz Öztat tarafından yapıldı. Oyunda, kuklacı Emin Şenyer ve oğlu Mehmet Emir, oyuncu Yasemin Karadağ ve Hatice Eren, Hip Hop sanatçısı Yener Çevik ve bağlamacı Ümit Uçar sahne alıyor. Ses tasarımını Selçuk Artut gerçekleştiriyor. Kameramanlar ise Mario Rizzi ve Üzeyir Yanar. Çalışmanın post prodüksyonu, Berlin’de Mario Rizzi tarafından tamamlanacak.
Oyunun dili Türkçe’dir.
Çalışmanın senaryosu, farklı performatif diller kullanılmasına rağmen, yeni bir Karagöz gölge oyunu metni etrafında yapılandırıldı. Orijinal senaryo, Karagöz ustası Emin Şenyer tarafından, Karagöz gölge oyununun kurallarına uyarlandı. Senaryo, İstanbul’un tepeden inme kentsel dönüşüme maruz kalan Ayvansaray, Balat, Fener ve Tarlabaşı mahallelerinde yaşarken yerinden edilen kişilerin tarihleri ve anılarından esinlenilerek kaleme alındı. Projenin ilk evresinde bu kişisel anlatılar, daha az fark edilen sosyal sıkıntılara, kişilerin kullandığı dil ve deyimlerle ses vermek amacıyla kaydedildi. Bu süreç, mahalle nüfusuna dair dinamiklerin ve yerinden etmelerin bireylerin hayatlarını, kentsel yapıyı ve toplumsal cinsiyet, etnik köken ve sınıf ilişkilerini nasıl etkilediğinin daha iyi kavranmasını sağladı.
Oyunun merkezine Karagöz gölge tiyatrosunu yerleştirme seçimi birkaç farklı fikre dayanıyor. Haraketli görüntü yanılsaması yaratmak amacıyla tasvirlerin aydınlatılmış bir arka plan üstünde kullanımı, sanatçının pratiğinde odaklandığı video formatı bağlamında ele alındı. İki boyutlu sahneleme biçiminin sunduğu imkânlar, geleneksel olmayan sosyal içerik ve yeni medyanın sunduğu sonsuz olanaklardan bunalmış yetişkin güncel izleyici ile ilişkilendirilerek düşünüldü. Ayrıca, Karagöz ve Hacivat’ın birbiriyle ters düşen dinamikleri, bir şekilde dengesini bulan bir arada var oluşları ile farklı sağduyuları -temel durumlar, karakterler ve kostümlerin sunduğu gülünç imkânlara dayanarak- güç, otorite ve itaat arasındaki ilişkinin detaylandırılmasını sağladı.
Doğal boyalarla, deve ve dana derisinden hazırlanan 30’dan fazla kukla, Emin Şenyer tarafından elde yapıldı. Tahta, metal ve kumaş gibi malzemelerle oluşturulan 2.20 m x 2.00 m boyutundaki sahne, oyunun içeriğinden esinlenen orijinal çizimlerden tasarlandı. Aynı zamanda, işleme ve derinin bir arada kullanıldığı dört perde tasarlandı ve üretildi.
İngilizce ve Türkçe çeviriler İz Öztat tarafından yapıldı. Oyunda, kuklacı Emin Şenyer ve oğlu Mehmet Emir, oyuncu Yasemin Karadağ ve Hatice Eren, Hip Hop sanatçısı Yener Çevik ve bağlamacı Ümit Uçar sahne alıyor. Ses tasarımını Selçuk Artut gerçekleştiriyor. Kameramanlar ise Mario Rizzi ve Üzeyir Yanar. Çalışmanın post prodüksyonu, Berlin’de Mario Rizzi tarafından tamamlanacak.
Oyunun dili Türkçe’dir.