BOĞAZ
Salt Beyoğlu
27 Mayıs – 2 Ağustos 2015
SALT Beyoğlu, Forum
İstanbul Boğazı’nda, Mart 1994’te feci bir kaza meydana geldi. Rusya’nın Novorossiysk Limanı’ndan yola çıkan, ham petrol yüklü 100 bin tonluk tanker Nassia, Boğaz’ın kuzey çıkışında bir kargo gemisiyle çarpıştı. Kargo gemisi yaşanan patlamanın ardından karaya otururken, yangın çıkan Nassia’dan denize 13 bin tondan fazla ham petrol sızdı. Haftalarca süren yangın, tahrip edici bir çevresel felakete yol açtı.
Bu kaza, İstanbul Boğazı’nın tarihinde önemli bir ana işaret eder. Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle Hazar petrolünün 1990’larda dünyaya açılmasının ardından Boğaz, -Süveyş Kanalı, Malakka Boğazı, Bab’ül Mendep, Hürmüz Boğazı ve Dover Boğazı ile- dünyada petrol taşımacılığının en yoğun yapıldığı altı dar geçitten biri hâline gelir. Ancak, diğer geçitlerle karşılaştırıldığında, 14 milyon nüfuslu İstanbul’un kalbinden geçmesinden ötürü benzersiz bir konumdadır. Konuyu hayli karmaşıklaştıran bir başka gerçek ise, sert ve dar dönüşleriyle Boğaz’ı seyri en riskli ve zorlu kanallardan biri kılan coğrafi yapıdır.
Sosyolog Ulrich Beck’in, “en makul nesnellikteki risk hesabı dahi gizli bir politika, etik ve ahlak içerir” fikrinden hareketle; devasa petrol tankerlerinin bu rotayı katetmesine yönelik çevre temelli mevcut kaygılar, ulusötesi boru hatlarına ve İstanbul’daki büyük ölçekli altyapı ve kentsel dönüşüm projelerine ilişkin tartışmalarla çelişir.
BOĞAZ, süregelen bu durumu, bir enstalasyon nesnesi üzerine kurulu mimari bir fiziki ve hayalî deneyim aracılığıyla görselleştirir. Proje, İstanbul Boğazı’nın, gerçek topografyasından bağımsız şekilde kıyı çizgisi boyunca yükseltilmesiyle oluşturulan bir coğrafi nesne sunar. Dar Boğaz’ı kısıtlı bir deneyimsel konuma getirerek, coğrafi ölçeği mimarlığa ilişkin bir olgu olarak ortaya koyar. BOĞAZ nesnesindeki kıyı çizgisinin, yaygın olarak iç mekân tavan tasarımında kullanılan kartonpiyer modüllerinden meydana gelmesi, mimari ve coğrafi ölçekler arasındaki oyunlu geçişi güçlendirir.
Enstalasyona, bir dizi çizimle ifade bulan, sessiz film formatındaki bir coğrafi hikâye eşlik eder. Hikâye dev bir tankerin İstanbul Boğazı’nda sıkışıp kalmasını anlatırken, BOĞAZ nesnesi hikâyenin ana karakterlerinden birine dönüşür.
Tasarım ve araştırma: Neyran Turan
Proje ekibi: Neyran Turan, Mete Sönmez, William Trotty, Amelia Hazinski, Melis Uğurlu, Anastasia Yee, Louise Weiss, Sam Biroscak
Neyran Turan mimar ve Rice University School of Architecture’da (Houston, ABD) öğretim üyesi. Aynı zamanda, Houston merkezli mimari kolektifi NEMESTUDIO‘nun kurucularından olan Turan’ın çalışmaları, coğrafya ve tasarım arasındaki ilişkilerden yola çıkarak mimarlık ve şehircilik alanında bir dizi estetik ve politik imkâna odaklanır. Doktora derecesini Harvard University Graduate School of Design’dan alan Turan, yüksek lisans eğitimini Yale University School of Architecture’da, mimarlık lisansını ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nde tamamladı. New Geographies adlı mimarlık dergisinin kurucu yayın yönetmeni olan Turan, derginin New Geographies 0 (2008) ve New Geographies: After Zero (2009) başlıklı ilk iki sayısını yayıma hazırladı. Turan’ın son dönem çalışmalarından bazıları, Thresholds, SAN ROCCO, Conditions, MASContext, ThinkSpace Pamphlets ve MONU gibi yayınlarda yer aldı. Turan, Alman mimar Mathias Ungers hakkında yürüttüğü araştırmayla 2013’te Graham Foundation ödülüne layık görüldü. Hâlen, Geographic Istanbul: Episodes in the History of a City’s Relationship with its Landscape [Coğrafi İstanbul: Bir Kentin Peyzajıyla İlişkisinden Tarihî Kesitler] adlı kitabı üzerinde çalışmaktadır.