DOCU­MENT­ARIST "Hangi İnsan Hakları?" Film Festivali

DOCUMENTARIST’in yan etkinliği olarak 2009’dan bu yana düzenlenen “Hangi İnsan Hakları?” belgesel etkinliği, bu yıl itibariyle bağımsız bir festivale dönüşüyor. 6-10 Aralık tarihlerinde düzenlenecek “Hangi İnsan Hakları?” Film Festivali’nin bu yılki teması “çocuklar ve hakları”. Festival kapsamında, dünyanın pek çok ülkesinde çocukların durumunu yansıtan filmlerin yanı sıra, her alandaki insan hakları ihlallerinin muhtelif örneklerini ele alan, bu konuda verilen mücadeleleri anlatan 30’dan fazla film seyirciyle buluşacak. Ayrıca hafta boyunca yabancı konukların da katılımıyla, çocuklarla atölye, sergi, panel, forum tiyatro gibi pek çok yan etkinlik gerçekleştirilecek. Gösterim ve etkinlikler, Hollanda İstanbul Başkonsolosluğu ve İsveç İstanbul Başkonsolosluğu’nun desteğiyle SALT Beyoğlu, Dutch Chapel ve Tütün Deposu’nda düzenlenecek.

Açık Sinema’da Gösterilecek Filmler

Our School [Okulumuz]
Mona Nicoara, Miruna Coca-Cozma
ABD-İsviçre-Romanya
2011, Renkli, 94’
Romence; İngilizce ve Türkçe altyazılı
6 Aralık (15.00)

Küçük bir Transilvanya kasabasından üç Çingene çocuk esprili, iyimser ve alaycı bir yolla ilgisizliğe, geleneğe ve dar kafalılığa karşı mücadele ederek bölge okulundaki ırk ayrımına karşı çıkmak için bir projeye katılırlar. Umut ve ırk üzerine büyüleyici, acı tatlı ve eğlenceli bir hikâye.


Out of Reach [Uzakta]
Yönetmen-Senaryo: Jakub Stozek
Polonya, 2010, Renkli, 30’
Lehçe; İngilizce ve Türkçe altyazılı
6 Aralık (17.00)

Karolina ve Natalia, otoriter babalarından ve bir apartmanın zemin katında annesiz geçen hüzünlü çocukluklarının hatırasından kurtulacak bir sığınak aramaktadırlar. Küçük kız kardeşin zayıf olan görme duyusu kötüleşmeye başlayınca, onlar daha küçük birer çocukken aileden ayrılan anneleri Bożena’yı bulmaya karar verirler. Kızlar annelerini hiç cevaplamadığı telefonuna bıraktığı sesli mesajdan tanımaktadırlar sadece. Yönetmen Jakub Stożek, büyük kardeş Karolina’ya annesiyle tanışması beklenen Paris yolculuğunda eşlik ediyor. Acaba Karolina, 14 yıldır görmediği annesiyle sonunda bir bağ kurabilecek mi?


Bridge over the Wadi [Vadinin Üzerindeki Köprü]
Yönetmen-Senaryo: Tomer Heymann*, Barak Heymann
İsrail, 2006, Renkli, 55’
İbranice-Arapça; İngilizce ve Türkçe altyazılı
6 Aralık (17.30)
* Yönetmenin katılımıyla

İsrail’de bir grup Arap ve Yahudi aile, daha önce benzeri görülmemiş şekilde bir Arap kasabasında çift dilde eğitim veren birleşik bir okul kurmaya karar verir. Buna tepki olarak bazı aileler çocuklarını okuldan alır, bazıları ise onların kimliklerinin daha belirgin olması için uğraşır. Bu da iki kültürün bir arada olmasını daha çok zorlaştırır. Anlaşmazlıklara, karşılıklı şüphelere ve ırkçı düşüncelere, Eğitim Bakanlığı’yla yapılan resmi savaşlara ve türlü oyunlara rağmen okul kapılarını açar ve inanılmaz bir başarı gösterir. Film mevcut duruma gerçekçi bir alternatif sunuyor: Yüz Arap ve Yahudi çocuk yan yana büyüyor.


Unfinished Italy [Bitmemiş İtalya]
İtalya, 2011, Renkli, 30’
İtalyanca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Yönetmen-Senaryo: Benoit Felici
6 Aralık (19.00)

“Bitmemiş binalar olabilecek olanın güzelliğini taşır. Henüz orada olmayanın. Bir gün orada olabilecek olanın.”(Marc Augé’nin Le temps en ruines’inden esinle.) İtalya, yıkıntılar ülkesi: Bitmemiş olana hücum; İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bugüne İtalya’nın en ünlü mimari üslubu. Mükemmellikle hiçlik arasında gidip gelen, inşaat sırasında yarıda bırakılmış, daha kullanılmadan harabeye dönüşmüş binalar İtalyan mimarisinin önemli bir bölümünü oluşturur. İzleyicisi olmayan stadyumlar, hastasız hastaneler, 50 yıl geçmesine rağmen açılışını yapamamış tiyatrolar…


Grace, Milly, Lucy… Child Soldiers
[Grace, Milly, Lucy… Çocuk Askerler]
Yönetmen-Senaryo: Raymonde Provencher
Kanada, 2010, Renkli, 72’
İngilizce; Türkçe altyazılı
6 Aralık (19.30)

Ugandalı asi birlikler tarafından kaçırılıp öldürmek üzere eğitilen kızların bilinmeyen trajedisi. Serbest kaldıktan sonra yaşamlarını yeni baştan kurmak zorunda olan Grace, Milly ve Lucy’nin zorlu geçmişlerine bir yolculuk. Ortak mücadelenin birleştirdiği üç kadın, onlara yaşatılan dehşet olayları anlatıyor.


The Marathon Boy [Maraton Çocuk]
Yönetmen: Gemma Atwal
İngiltere, 2010, Renkli, 98’
İngilizce, Hintçe; İngilizce ve Türkçe altyazılı
7 Aralık (15.00)

Gemma Atwal’ın canlı epik hikâyesi, efsanevi bir judo antrenörü ve Doğu Hindistan’ın Orissa eyaletinin varoşlarındaki çocukların gönderildiği yetimhanenin idarecisi olan Biranchi Das’ın yoksulluktan kurtardığı 4 yaşındaki Budhia’ yı izliyor. Budhia’nın uzun mesafe koşuda inanılmaz bir yeteneği olduğu ortaya çıkınca, Branchi onun bu yeteneğini geliştirmesine yardım eder. Onu yoksulların ve hatta tüm Hindistan’ın halk kahramanı ilan eder. Fakat altın çocuk Budhia’nın dört yaşında katıldığı 65 km’lik dünya rekoru koşusunda gücü tükenince bakışlar guru ve öğrencisine çevrilir. Kısa zamanda ikisi de medya tartışmalarının ve politik skandalların içine girerler.


Give up Tomorrow [Yarını Boşver]
Yönetmen-Senaryo: Michael Collins
ABD, 2011, Renkli, 95’
İngilizce; İngilizce ve Türkçe altyazılı
7 Aralık (17.00)

Temmuz 1997’de, fırtınalı bir gecede iki kız kardeş ortadan kaybolur. Hem bir cinayet hikâyesini anlatan hem de Filipinler’de yaşanan yolsuzlukları açığa çıkaran Yarını Boşver, Cebu Adası’nda cinayetle suçlanan Paco Larrañaga’nın davasına yakından bakıyor. Film, kıdemli sahtekâr kamu görevlilerinden, rüşvetçi polislerden ve çığırından çıkan yasa ve medya sirkinden oluşan Kafkavari bir dünyayı gösteriyor. Bu samimi dram ayrıca, 10 yıldan uzun bir süredir bir genç adamı mahkûm ettirmeye çalışan ve diğer yanda onu kurtarmak için uğraşan iki öfkeli ve kederli annenin adeta efsanevi nitelikteki mücadelesine odaklanıyor.


Tahtacı Fatma
Yönetmen: Süha Arın
Türkiye, 1979, Renkli, 28’
Türkçe; İngilizce altyazılı
7 Aralık (19.00)

1979 Uluslararası Çocuk Yılı vesilesiyle hazırlanan Tahtacı Fatma belgeseli, 12 yaşındaki bir “tahtacı” kızının Toroslar’da yaklaşık 2000 metre yükseklikteki ormanlarda çok zor koşullar altındaki yaşamını, özlemlerini ve bilinçaltındaki bir büyük “korku”yu yansıtıyor. Türkiye’deki çocuk işçilerin az bilinen ama yaygın dramını Fatma ile simgelemeyi ile amaçlayan belgesel, aynı zamanda, Orman Bakanlığı için ağaç kesimi ve tomruk nakli işinde çalışan, sosyal güvenceden yoksun, unutulmuş bir emekçi grubunun sorunlarını irdeliyor.


The Nymphs of Hindu Kush [Hindukuş’un Perileri]
Yönetmen-Senaryo: Anneta Papathanasiou
Yunanistan, 2011, Renkli, 56’
İngilizce; İngilizce ve Türkçe altyazılı
7 Aralık (19.30)

Pakistan’ın Hindukuş Dağları’nda 165 milyon Müslüman arasında perilere ve tanrılara tapınan dört bin kişilik eski Kalaşa kabilesinin benzersiz hikâyesi. Kalaşa kadınları güçlü, sevimli ve şaşırtıcı bir şekilde özgürdürler. Shamim, kabilede üniversiteye gitmeyi başaran ilk kadındır. Shamim’in hayali, bölgede kalkınma ve eğitim projeleri düzenleyen, ayrıca kabilesine de yardım eden “Yunan Gönüllüler” adlı sivil toplum kuruluşunun başkanı Athanassios Lerounis’la birlikte çalışmaktır. Fakat Lerounis, Taliban tarafından kaçırılır. Bu durum tüm Kalasha kabilesinde büyük bir üzüntü, güvensizlik ve korku yaratır. Her şey değişir… Hindukuşlu Kalaşa kadınları bu durumla nasıl başa çıkacaklar? Shamim ve hayallerine ne olacak?


Little Voices [Minik Sesler]
Yönetmen-Senaryo: Jairo Eduardo Carrillo, Oscar Andrade
Kolombiya, 2010, Renkli, 75’
İspanyolca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
8 Aralık (15.00)
9 Aralık (17.00)

Minik Sesler, Kolombiya’da şiddet ve karmaşanın içinde büyüyen, yaşları 8 ve 13 arasında değişen evsiz çocukların konuşma ve çizimlerine dayanan bir animasyon belgeseldir. Konuşmalar, çocukların kendi gerçekliklerini nasıl algıladıklarını gösterirken, hikâyeler çocukların çizimleri üzerinden resmedilip canlandırılır.


Samouni Street [Samouni Sokağı]
Yönetmen: Tilde De Wandel
Filistin, 2010, Renkli, 13’
Arapça; İngilizce ve Türkçe altyazılı
8 Aralık (17.00)

Film, Gazze’de El Zaytoun bölgesinde yaşayan geniş Samouni ailesinden dört çocuğun hikâyesini anlatıyor. 2008-2009 kışında İsrail, “Dökme Kurşun Operasyonu”nda Gazze’ye saldırır ve Samouni ailesinden 29 kişi hayatını kaybeder. Çocuklar kendilerinin ve ailelerinin yaşadıklarını çoğunlukla çizimlerle anlatırlar. Mahmud ve Amal babalarını ve erkek kardeşlerini, Kanan da babasını kaybeder. Mona, saldırıda anne ve babasını kaybettiğinde yanlarındadır.


Bahrain: Shouting in the Dark [Bahreyn: Karanlıkta Çığlık Atmak]
Director: May Ying Welsh
Katar-Bahreyn-ABD, 2010, Renkli, 51’
Arapça, İngilizce; İngilizce ve Türkçe altyazılı
8 Aralık (17.15)

Diktatörlerinin insafına kalmış halkıyla sanki dünyanın unuttuğu bir ülke. Bahreyn: Karanlığa Çığlık Atmak, Bahreynlilerin karşı karşıya kaldığı acı ve umutsuzluğu gözler önüne seriyor. Halkın Arap Baharı’na katılma çabası, onlara baskı uygulayanların acımasız ve uzlaşmaz eylemleri sonucu başarısız olur. Bahreyn’de üç ay boyunca gizlice çekilen film, demokratik hakları için mücadele ederek korku duvarlarını yıkan insanların hikâyesini takip ediyor. Mekân ise çoğunlukla bir hastanenin içi. Doktorlar ve hemşireler yaralı protestocular ile devlet milislerini ayırt etmeden tedavi ederek imkânsızı deniyorlar.


Kesik
Yönetmen: Cemre Yeşil*
Türkiye, 2010, Renkli, 30’
İngilizce; Türkçe altyazılı
8 Aralık (19.00)
* Yönetmenin veya ekibin katılımıyla

Kesik, kadın sünnetinin bir kişi ve bir toplum üzerindeki etkilerini konu alan bir belgesel. Afrika’da bu geleneğin içinde doğmuş birçok kişiyle yapılmış söyleşilere de yer verilen filmde, kadınlar çektiği acılardan ve kadın olmak adına verdikleri mücadeleden bahsederken erkekler geleneğe dair görüşlerini, hislerini ve inançlarını anlatıyorlar. Filmde Senegal’de yapılan, kadın sünnetini durdurmaya yönelik deklarasyonlardan, çeşitli eylemlerden ve halk panellerinden de sahneler yer alıyor.


Sarabah
Yönetmen-Senaryo: Steven Lawrence*
Almanya-Senegal, 2011, Renkli, 58’
İngilizce; Türkçe altyazılı
8 Aralık (19.30)
* Yönetmenin veya ekibin katılımıyla

Rapçi, şarkıcı ve aktivist Sister Fa, Senegal’de genç kadınların kahramanı ve toplumsal değişimin sürekli eylemcisidir. Kadın sünnetinin bir kurbanı olarak bu uygulamayı sonlandırmak için müziğini ve ikna gücünü kullandığı “Kesmeden Eğitim” adlı bir halk kampanyası başlatmıştır. Fakat 2010’a kadar mesajını götürmediği tek bir yer kalır -kabul edilmeme korkusu duyduğu kendi kasabası Thionck Essyl. Sarabah, hem kadınlara hem de çocuklara düşüncelerini tutkuyla anlattığı ve tüm halkı bir araya getirip harekete geçiren bir konser verdiği yolculuğunda Santa Fe’yi takip ediyor. Aktivist bir sanatçının portresi olarak film, cinsiyete ve kültürel normlara cesaretle yaklaşan bir kadının direnişini, tutkusunu ve yaratıcılığını gösteriyor.


Hiçbir Karanlık Unutturamaz
Yönetmen-Senaryo: Hüseyin Karabey
Türkiye, 2011, Renkli, 10’
Türkçe; İngilizce altyazılı
9 Aralık (15.00)

Hrant Dink’in cenazesinde öfkeli kalabalığa eşine yazdığı mektubu okuyan Rakel Dink, aslında tarihe iz bırakan bir konuşma yapmıştı. Film, animatif öyküleme ile bu konuşmayı izleyiciye tekrar hatırlatıyor.


Neither Allah, Nor Master! [Laiklik… İnşallah]
Yönetmen-Senaryo: Nadia El Fani
Tunus-Fransa, 2011, Renkli, 75’
Arapça, Fransızca; Türkçe ve İngilizce altyazılı
9 Aralık (15.10)

Ağustos 2010, Ramazan ortası, Ben Ali yönetimindeki Tunus… Sansürün zorlayıcılığına rağmen Nadia El Fani, görünürde vicdan özgürlüğü ilkesine açık İslam’la liberal bir ilişkisi olan bir ülkeyi kameraya alıyor. Üç ay sonra ise Tunus’ta devrim baş gösteriyor. Arap Dünyası radikal bir değişim sürecine girerken, isyan rüzgârını başlatan Tunus dine olan yaklaşımıyla bir kere daha “laboratuvar ülke” oluyor. Müslüman bir ülke bir kez olsun laik bir anayasadan yana seçim yaparsa ne olur?


Çocuk Gelinler
Yönetmen Onat Esenman
Türkiye, 2011, Renkli, 30’
İngilizce; Türkçe altyazılı
9 Aralık (19.00)

Dünyanın dört bir yanında her yıl binlerce kız çocuğu rızaları dışında ve çoğu kez para karşılığı yaşça kendilerinden büyük erkeklerle evlendiriliyor. Büyümeye fırsat bulamadan “gelin” olan bu çocuklar eğitimden uzaklaşıyor, yoksullaşıyor, fiziksel ve ruhsal hastalıklara yakalanıyorlar.


The Road to Diyarbekir [Diyarbekir’e Giden Yol]
Yönetmen-Senaryo: Zaradasht Ahmed
Norveç, 2010, Renkli, 56’
İsveççe, Kürtçe; İngilizce ve Türkçe altyazılı
9 Aralık (19.30)

Ciwan’ın, Kürtler arasında çok ünlü bir müzisyen ve halk kahramanı olduğunu pek az insanın bildiği İsveç’in Gavle şehrinde, bir eş ve baba olarak sakin bir hayatı vardır. Türkiye hükümeti Kürtlere Nevruz’u (yeni gün) kutlama izni verince, Ciwan Diyarbakır’a davet edilir. Kendisini sahne önünde bir milyona yakın insan heyecanla beklemektedir. Yıllarca devletin kara listesinde olan bu büyük müzisyenin seslendirdiği Diyarbekir şarkısını uzun bir bekleyişten sonra nihayet canlı olarak dinleyebileceklerdir. Onun içinse kendi halkından insanlarla buluşup ana dilinde konuşmak olağanüstü bir durumdur. Müziği milyonlarca Kürt’ün hayallerinin sesi olurken, aynı müzik onu hâlâ sürgünde tutmaktadır.


Just Kids–I: Udin, Aram, Fatma [Sadece Çocuk-1: Udin, Aram, Fatma]
10 Aralık (12.00)

Udin
Yönetmen: Anneta Papathanasiou*
Yunanistan, 2011, 3’49”
İngilizce; Türkçe altyazılı
* Yönetmenin veya ekibin katılımıyla

Dul annesi, daha iyi bir gelecek umuduyla Udin’i 12 yaşındayken Bangladeş’ten götürmeleri için insan kaçakçılarına verir. Udin’in yolculuğu, sokaklarında yaşamaya başlayacağı Atina’da son bulur. Hiç kimse ona nasıl oturma iznine başvurabileceğini söylemez. Ayrıca, hiç okula gitmediği için Yunanca okuyup anlayamaz.

Aram
Yönetmen: Ayfer Ergün
Hollanda, 2011, 2’50”
İngilizce; Türkçe altyazılı

Aram bir mülteci merkezinde doğar. Astımı vardır ve merkezin onlara verdiği karavan sağlığı için zararlıdır. Ailesi bu sebeple Danimarka’ya sığınma başvurusu için uğraşır, fakat Hollanda’ya geri gönderilir. O zamandan beri 12 yıl geçmiştir. Şimdi aile tekrar Irak’a gönderilmek üzeredir. Aram üzgündür, tüm bunların kendi suçu olduğunu düşünür.

Fatma
Yönetmen: Necati Sönmez
Türkiye, 2011, 3’20”
İngilizce; Türkçe altyazılı

Türkiye’nin güneyinde yaşayan Fatma, kısıtlı şartlarda büyümüştür. Bu durumdaki birçok çocuk gibi ailesine destek olmak için para kazanmak üzere pamuk tarlalarında çalışmaya yollanır. Okul döneminin çoğunu kaçıran Fatma’nın daha iyi bir hayata sahip olma şansı ciddi şekilde azalır.


Meet the Muthuku Family [Muthuku Ailesi]
Yönetmen: Carren Atieno Otieno
Hollanda, 2011, Renkli, 60’
Swahilice, İngilizce; Türkçe altyazılı
10 Aralık (12.15)*
* Yapımcının katılımıyla

Muthukular, Nairobi’deki Mukuru Kayaba kenar mahallesinde yaşıyorlar. Yedişer dakikalık on bölümden oluşan bu filmde, trajedi ve mutluluğu bir arada deneyimleyen bir ailenin gündelik yaşamına tanıklık edeceksiniz. Bu filmi izlerken, Afrika’daki bir kenar mahallede tuvalete gitmenin bile ne denli zorlu olduğunu gösteren Jacob ile tanışacaksınız. 14 yaşındaki Faith’in hikâyesini dinleyeceksiniz; bir komşusunun tecavüzüne uğrayan Faith, artık HIV ile yaşamak zorunda. Gece bekçisi olan baba Ruben ile ebelik yapan anne Rhoda’nın gündelik sevinç ve üzüntülerine yakından bakacaksınız. En küçüğü üç aylık, en büyüğü 26 yaşındaki çocukları size nerede okula gittiklerini, nerede çalıştıklarını ve nasıl sorunlara bulaştıklarını anlatacaklar. Küçük Joshua’dan, bir kenar mahallede yaşamı sürdürmenin stratejilerini öğreneceksiniz. Bu birbirinden özel Kenyalıların peşine takılın, onlarla gülün, ağlayın, dua edin; gelin siz de Muthuku ailesiyle tanışın!


Ben Geldim Gidiyorum
Yönetmen: Metin Akdemir*
Türkiye, 2011, Renkli, 15’
Türkçe; İngilizce altyazılı
10 Aralık (15.00)
* Yönetmenin veya ekibin katılımıyla

Film, İstanbul’un kalabalık, renkli, gürültü seslerinden hareketle sokak satıcılarının seslenişlerinin (seslerinin) bu kente kattıklarını irdeliyor. Ses ve pazarlamanın ayrılmaz birlikteliği, seyyar satıcılarının seslerinin yankısıyla vurgulanıyor.


Geri Dönmeyi Unuttuk
Yönetmen: Fatih Akın
Almanya, 2001, Renkli, 60’
Almanca, Türkçe; Türkçe altyazılı
10 Aralık (15.15)

Geri Dönmeyi Unuttuk, Fatih Akın’ın anne ve babasının Türkiye’den Almanya’ya yolculuğuna dair bir belgesel. Hikâyeler ve söyleşiler üzerinden Türk-Alman yaşam tarzını resmeden yönetmen, filmini Türk-Alman kimliğinin unsurlarını ele alan, kalıplaşmış yargıları aşan bir “göç filmi” olarak nitelendiriyor.


13 Kurşun
Yönetmen: Deniz Oğuzsoy
Türkiye, 2007, Renkli, 6’
Diyalogsuz
10 Aralık (17.00)

13 Kurşun, Mardin Kızıltepe’de 12 yaşındayken polis kurşunuyla ölen Uğur Kaymaz’ın hikâyesini anlatır. Sonrasında Uğur ve babasının terörist faaliyette bulundukları iddia edilmiştir. Ama Uğur’un cansız bedeninde arkadan isabet etmiş 13 kurşun bulunmuştur. Babası 24 kurşunla öldürülmüştür. Belgeselin senaryosunu yedi çocuk yazmıştır.


Budrus
Yönetmen-Senaryo: Julia Bacha*
İsrail-Filistin-ABD, 2009, Renkli, 70’
İngilizce; Türkçe altyazılı
10 Aralık (17.10)
* Yönetmenin veya ekibin katılımıyla

Alışılmışın dışında bir aktivist olan Ayed Morrar, köyünü İsrail’in örmekte olduğu duvarın yaratacağı yıkımdan kurtarabilmek için farklı siyasi fraksiyonlardan Filistinlileri ve İsraillileri, şiddet içermeyen bir direniş için bir araya getirir. Amaçları, köyün tek geçim kaynağı olan zeytin ağaçlarının duvarın diğer tarafında kalmasını engellemektir. Zaferin neredeyse imkânsız göründüğü bir anda, Morrar’ın 15 yaşındaki kızı Iltezam kadınlardan oluşan bir birlik kurar. Bölünmelerin ön plana çıktığı bir zamanda, bir araya gelmek üzerine ilham verici bir belgesel.


Samouni Street [Samouni Sokağı]
Yönetmen: Tilde De Wandel
Filistin, 2010, Renkli, 13’
Arapça; İngilizce ve Türkçe altyazılı
8 Aralık (19.00)

Film, Gazze’de El Zaytoun bölgesinde yaşayan geniş Samouni ailesinden dört çocuğun hikâyesini anlatıyor. 2008-2009 kışında İsrail, “Dökme Kurşun Operasyonu”nda Gazze’ye saldırır ve Samouni ailesinden 29 kişi hayatını kaybeder. Çocuklar kendilerinin ve ailelerinin yaşadıklarını çoğunlukla çizimlerle anlatırlar. Mahmud ve Amal babalarını ve erkek kardeşlerini, Kanan da babasını kaybeder. Mona, saldırıda anne ve babasını kaybettiğinde yanlarındadır.


Bahrain: Shouting in the Dark [Bahreyn: Karanlıkta Çığlık Atmak]
Director: May Ying Welsh
Katar-Bahreyn-ABD, 2010, Renkli, 51’
Arapça, İngilizce; İngilizce ve Türkçe altyazılı
8 Aralık (19.15)

Diktatörlerinin insafına kalmış halkıyla sanki dünyanın unuttuğu bir ülke. Bahreyn: Karanlığa Çığlık Atmak, Bahreynlilerin karşı karşıya kaldığı acı ve umutsuzluğu gözler önüne seriyor. Halkın Arap Baharı’na katılma çabası, onlara baskı uygulayanların acımasız ve uzlaşmaz eylemleri sonucu başarısız olur. Bahreyn’de üç ay boyunca gizlice çekilen film, demokratik hakları için mücadele ederek korku duvarlarını yıkan insanların hikâyesini takip ediyor. Mekân ise çoğunlukla bir hastanenin içi. Doktorlar ve hemşireler yaralı protestocular ile devlet milislerini ayırt etmeden tedavi ederek imkânsızı deniyorlar.