23 Kasım 2024
Türkiye'nin Uluslararası Sergilere Katılımı paneli çevrimiçi gerçekleştirilecek.

Sedad Hakkı Eldem Arşivi görsel seçkisi Flickr Commons'ta

ASLI CAN

10 Nisan 2015

Sedadhakki Hero Rıza Derviş Konutu, 1956-1957, Büyükada, İstanbul, perspektif eskiz
Rahmi M. Koç Arşivi & SALT Araştırma, Sedad Hakkı Eldem Arşivi
Rıza Derviş Konutu, 1956-1957, Büyükada, İstanbul, perspektif eskiz
Rahmi M. Koç Arşivi & SALT Araştırma, Sedad Hakkı Eldem Arşivi
“Artık bu mesele ile meşgul olmak zamanı gelmiştir. Milli mimari olabilir mi değil, olmalıdır demek lazımdır.” Sedad Hakkı Eldem, “Milli Mimariye Doğru”, Arkitekt, Sayı 9/10, Kasım 1939

Türkiye’nin en önemli mimarlarından biri kabul edilen Sedad Hakkı Eldem ilk öğrenimini Cenevre’de, orta öğrenimini Münih’te yapar. 1924-1928 yıllarında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık eğitimi alır. Sonrasında gittiği Avrupa’da Auguste Perret, Hans Poelzig gibi isimlerle çalışır, Le Corbusier gibi döneme damga vuran mimarlarla tanışır. 1932’de Akademi’ye döner ve asistan olarak çalışmaya başlar.

1930’larda, Akademinin geleneksel tutumuna bir tepki olarak, Avrupa kaynaklı fonksiyonel modernizmi benimser. Maçka Firdevs Hanım Evi (1934) ve Yalova Termal Oteli (1934-1937) bu dönemin önemli örneklerindendir. 1930’ların ortası itibariyle Avrupa’da yükselen milliyetçilik düşüncesi, yeni kurulmuş bir ulus-devlet olan Türkiye’de de karşılık bulur. Özellikle kendilerini toplum mühendisi kabul eden genç mimarlar, milliyetçi düşüncenin etkisiyle bir Milli Mimari oluşturmaya girişirler. Sedad Hakkı, Akademi’de öğrencilerine Milli Mimari Seminerleri adı altında, Anadolu ve özellikle İstanbul’daki sivil konut örneklerini inceletir, rölöve çalışmaları yaptırır. Bu çalışmalar Milli Mimari için istisnai bir arşiv görevi gördür. Maçka Taşlık Kahvesi (1948), bu çalışmaların en önemli çıktılarından biri olarak kabul edilebilir.

1950’ler sonrası yükselen strüktüralizmden etkilenen Sedad Hakkı Eldem’in mimarlığı bu doğrultuda özgün bir değişim gösterir. Hilton Oteli (1957), Zeyrek Sosyal Sigortalar Kurumu (1962-1964), Atatürk Kitaplığı (1972-1974) projeleri çok güçlü bir strüktüralist anlayışın, rafine edilmiş klasik Türk mimarlığı detaylarıyla buluşmuş örnekleridir. Bu dönemdeki konut tasarımlarında da benzer bir yaklaşımı benimseyen Eldem, Türk sivil mimarisini ögelerine ayırır; klasik öge ve oranları yeni yaşam biçimlerine, teknolojiye ve malzemeye uygun şekilde modernize ederek kullanır. Uşaklıgil Konutu (1956-1965), Kıraç Yalısı (1965-1966), Komili Yalısı (1978-1980) gibi yapılar bu örnekler arasındadır.

Gerek yapıları, gerekse arşiv niteliği taşıyan yayınlarıyla, hatta duruşu ve yaşam biçimiyle Türkiye mimarlığının en önemli figürlerinden olan Sedad Hakkı Eldem hala araştırılmakta, incelenmekte ve yeni nesillere ilham kaynağı olmaktadır.

Rahmi M. Koç Arşivi ve SALT Araştırma’nın ortak çalışması olan Sedad Hakkı Eldem Arşivi‘ndeki eskizlerden görsel bir seçkiye SALT’ın #FlickrCommons sayfasından erişilebilir.
PAYLAŞ