Bilinmeyene Doğru
Varşova Modern Sanat Müzesi Video ve Film Koleksiyonu'ndan Bir Seçki*
29 Temmuz 2022
*28 Mayıs-14 Ağustos 2022 tarihlerinde Salt’ın Beyoğlu ve Galata yapılarında düzenlenen “Bilinmeyene Doğru”, Varşova Modern Sanat Müzesi Video ve Film Koleksiyonu’ndan bir seçkiyle, Diane Severin Nguyen, Nathalie Djurberg, Agnieszka Polska, Józef Robakowski, Duncan Campbell, Deimantas Narkevičius, Shana Moulton, Jananne Al-Ani, Oleksiy Radinsky, Neil Cummings ve Marysia Lewandowska’nın işlerini bir araya getiriyor. Bu yazı, yazar ve editör Eda Sezgin’in iş birliğiyle hazırlanan sergi metinlerinden derlenmiştir.
Diane Severin Nguyen
IF REVOLUTION IS A SICKNESS [EĞER DEVRİM HASTALIKSA]
IF REVOLUTION IS A SICKNESS [EĞER DEVRİM HASTALIKSA], Varşova’da öksüz bir Vietnamlı kız çocuğu olan Weronika Nguyen’in hikâyesi üzerinden, kimlik ve temsil politikalarının gölgesinde kalan öznelliklerin, travmaların ve aidiyet arayışlarının izini sürüyor. Bu bağlamda, Polonya ve Doğu Avrupa’da 80’lerin sonunda yükselen ve Kızıl Devrim’e bir gönderme mahiyetinde kırmızı oje sürülüp çilek suyu içilen satirik devrim kutlamalarının ruhunu taşıyor. Komünizmin simge ve renklerinin kullanıldığı, günümüz popüler estetiğinin bir örneği olarak K-popun (Kore popu) öne çıktığı videoda, devrim retoriklerine gönderme yapan metin ve şarkı sözleri sanatçıya ait. Çalışma, 1989 sonrası yaşanan politik ve ekonomik dönüşümlerin yanı sıra, geniş bir Vietnam diasporasına sahip, kendine özgü sosyokültürel yapısıyla bugünün Polonya’sına dair göndermeler de taşıyor. Polonya gençliğinin; Sovyet yapıları, anıtları ve terk edilmiş endüstriyel alanlar üzerinde K-pop icra ettiği, bir bakıma komünizmin eşitlik idealinden küresel müzik endüstrisinin kolektif varlığına dâhil olduğu bugüne açılım yapıyor.
Diane Severin Nguyen (d. 1990, ABD) bu işini, 2021’de New York’taki Sculpture Center’da düzenlenen bir sergi kapsamında gerçekleştirdi. Sanatçının üretimlerinin ana ekseninde, kültürel ve tarihsel yapıların zaman içinde uğradığı değişim yer alıyor.
Nathalie Djurberg
Monster [Canavar]
Sevimli bir hayvanın sadist arzularla dolu yok edici bir yaratığa dönüşümünü izlediğimiz Monster [Canavar], “kendindeki ötekiyle karşılaşma”nın hikâyesi. Kil ve camdan nesnelerle düzenlenmiş kapalı bir odada geçen video, sakin ve güvenli bir atmosferden bilinçdışı ve yıkıcı arzuların sahneye çıktığı huzursuz bir iç dünya manzarasına açılıyor.
Cannavar, sanatçı Nathalie Djurberg (d. 1978, İsveç) ile müzisyen Hans Berg’in (d. 1978, İsveç) iş birliği içinde gerçekleştirdikleri stop-motion animasyon çalışmalarından biri. Bellek ve psişenin tekinsizliğinin öne çıktığı bu işlerde müzik de kurucu bir unsur olarak yer alıyor. İkilinin grotesk ve absürt estetiği, malzemenin kırılganlığı ve şeffaflığı ile hikâyenin şiddeti ve karanlığı arasındaki tezatlığa işaret ediyor.
Agnieszka Polska
The Thousand-Year Plan [Bin Yıllık Plan]
The Thousand-Year Plan [Bin Yıllık Plan], 1950’lerin Polonya’sından bir “aydınlanma” hikâyesi. Güç nakil şebekeleri kurarak kırsalı aydınlatmakla görevli ilerici mühendisler ile modern yaşamın uzağında, ormanda saklanan milliyetçi partizanların yollarının kesişmesi üzerine kurulu bu hikâye, modernleşmeye dair çok tanıdık ve zamansız bir kesit sunuyor: Bilginin ateşini destekleyen “ilerici”ler ile bu ateş karşısında mevcut düzeni korumak isteyen “geri”ciler; aydınlanma ile onun ardındaki karanlık… Eş zamanlı iki videodan oluşan çalışma, hem geliştirici bir etken hem de bir iktidar mekanizması olarak elektrik deneyimi ekseninde, iktidar ve teknoloji arasındaki karşılıklı ilişkiyi ve günümüz bilgi teknolojilerini sorguluyor.
Buluntu görüntü ve arşivsel malzemeyle anakronik kurgular yaratan video ve fotoğraf sanatçısı Agnieszka Polska (d. 1985, Polonya), belgesel formunu irdeleyen işler üretiyor. Tarihsel anlatıdaki boşluklar, Polonya avangardının kayıp ve yarı unutulmuş figürleri kadar hiç var olmamış sanatçılar da bu çerçevede Polska’nın işlerindeki başlıca yaklaşım ve temaları oluşturuyor. Bu yönüyle Polska, 1960’lar itibarıyla, özellikle Polonya’da Łódź Sinema Okulu içinde yükselen belgeselci yaklaşımı benimsiyor. Belgeselin politik bir tür ve bir direniş biçimi olarak öne çıktığı bu yaklaşım doğrultusunda, arşivi de tarihin ve bilinçaltının karanlık maddesi, güncelliğini hep koruyan bir yapı olarak ele alıyor.
Józef Robakowski
Impulsator [Dürtümatik]
Impulsator [Dürtümatik], Józef Robakowski’nin 1960’lardan itibaren benimsediği, sanatta temsilin ötesinde saf deneyimi arayan yaklaşımın bir izdüşümü. Dürtümatik, sanatçının 1970’li yıllarda gerçekleştirdiği, geleneksel anlatı ve temsil biçimlerine bir reddiye niteliğindeki deneysel Test serisiyle aynı çizgide yer alıyor. Robakowski’nin pelikül üzerinde açtığı deliklerden geçen ışığın hareketiyle oluşturduğu bu kamerasız film, Polonya soyut sinemasının önde gelen isimlerinden Andrzej Pawłowski’nin sineformlarına da bir selam niteliği taşıyor. Görsel ve işitsel unsurlar arasında bir uyum gözetmeyen çalışma, Leszek Knaflewski’nin müziği eşliğinde, izleyicinin bedenini hedef alan dürtüleyici ışık darbeleri ve titreşimlerle optik deneyimin ötesine açılıyor.
Üretimlerinde malzemeyle deney ve ifade yalınlığını odağına alan Józef Robakowski (d. 1939, Polonya), 60’lı ve 70’li yıllarda neo-avangard akım içinde yer aldı. Zero-61 ve Film Form Workshop gibi öncü sanatçı kolektiflerinin kurucularından olan sanatçı, Polonya’da güçlü bir bağımsız film ortamının oluşması için de etkin çalışmalar gerçekleştirdi.
Duncan Campbell
Arbeit [Görev]
Duncan Campbell, Arbeit [Görev] filminde, 1993-1999 yıllarında Deutsche Bundesbank’ın [Alman Merkez Bankası] yöneticiliğini yapmış ve Avrupa’nın ortak finansal sisteme geçiş sürecinde önemli rol oynamış bir bürokrat ve ekonomist olan Hans Tietmeyer’in hayatını ve görüşlerini ele alıyor. Bundesarchiv’den [Alman Federal Arşivi] eski haber, reklam görüntüleri ve fotoğrafların yer aldığı film; insanlar, kuramlar ve anekdotlar arasında beklenmedik bağlantıların kurulduğu sıra dışı bir belgesel niteliği taşıyor. Campbell, Tietmeyer’e ilişkin görüntülerden ziyade onun tanıklık etmiş olabileceği varsayılan olay ve durumlara odaklanırken, 1989 sonrası yeni dünya düzeni ile AB ülkelerinde yaşanan güncel ekonomik krizler arasındaki ilişkiye de vurgu yapıyor. Anonim bir uzmanın ağzından aktarılan bu zamansız ve mekânsız hikâye, tarihsel anlatının doğasına ilişkin sorgulayıcı bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Belgesel formunun öznel boyutuna işaret eden bu yaklaşım, Campbell’ın işlerinde öne çıkan unsurlar arasında. Sanatçının bu minvaldeki çalışmalarından biri de, 22 yaşında Britanya Parlamentosu’nun en genç milletvekili olan Bernadette Devlin’in İrlanda’da toplumsal yoksulluğa karşı verdiği devrimci mücadeleyi ele aldığı 2008 tarihli Bernadette‘ti. Sanatçı, Arbeit [Görev] filmiyle bakışını bu kez de Avrupa’nın finansal erime sürecine çeviriyor.
Venedik Bienali İskoçya Pavyonu için ürettiği işi It for Others ile 2014’te Turner Ödülü’ne layık görülen Duncan Campbell (d. 1972, İrlanda), çalışmalarında tarihteki belli anlara, insanlara ve nesnelere odaklanıyor. Filmleriyle, belgesel formuna bakışı sorgulamasının yanı sıra, arşivsel malzemenin tarihsel temsil ve anlatıları dönüştürücü etkisini de vurguluyor.
Deimantas Narkevičius
Into the Unknown [Bilinmeyene Doğru]
Deimantas Narkevičius’un, Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20. yıl dönümü vesilesiyle ürettiği Into the Unknown [Bilinmeyene Doğru], Doğu Almanya’nın resmî film stüdyosu DEFA’nın arşivinden çıkan film ve görüntülere dayanıyor. Sanatçı, Doğu Berlin’deki yaşamdan kesitler sunan ve toplumsal esenliği vurgulaması amaçlanan görüntüleri tahrif ettiği bu işinde, “ideal” toplum manzaralarına gündelik hayattan seslerle müdahale ediyor. Siyasi rejimlerin enformasyon ve gizlilik politikalarına vurgu yapan çalışma, buluntu görüntü ve arşiv üzerinden ideoloji ile öznel bellek arasındaki gerilimlere işaret ediyor.
Deimantas Narkevičius (d. 1964, Litvanya), belgesel görüntü ve buluntu fotoğrafları dış sesler, söyleşiler ve canlandırmalarla birlikte kullanarak tarihsel olayları anlatımcı bir yaklaşımla ele aldığı kurgular yaratıyor. Sanatçının 2009 tarihli Into the Unknown [Bilinmeyene Doğru] videosu, British Film Institute ve Goethe Institute’un ortak gerçekleştirdiği Building Memory–Four Films About Architecture, Monuments and Community projesi kapsamında üretildi.
Shana Moulton
MindPlace ThoughtStream [MindPlace DüşünceAkışı]
Adını sağlık endüstrisinde kullanılan bir biyolojik geribildirim sistemi cihazından alan MindPlace ThoughtStream [MindPlace DüşünceAkışı], Shana Moulton’ın, kapitalizm ve kitle kültürünün etkilerini, alter-egosu Cynthia üzerinden mizahi bir yaklaşımla ele aldığı video-performans çalışması. Tenin sıcaklık ve nem dengesini ölçmek için ses ve ışık yoluyla geribildirim sağlayarak kişinin stres ve kaygı kontrolüne yardımcı olmayı ve ruhsal dengesi için optimum düzeyi bulmasını amaçlayan bu cihaz, Cynthia’nın kendi yalnız evreninde endişeleriyle baş etmek amacıyla deneyimlediği bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor.
Tüketim ve New Age kültürleri arasındaki ilişki ve bu ilişkiyle biçimlenen günümüz sağlık endüstrisi, Shana Moulton’ın (d. 1976, ABD) çalışmalarının odağını oluşturuyor. Bu endüstrinin bir parçası olan ilaçlar ve medikal malzemelerden ilhamla tasarlanıp donatılmış evreniyle Cynthia, Walter Benjamin’in tasvir ettiği, yaşamı etrafındaki nesnelere bağlı modern insanın absürt bir izdüşümü. Öte yandan Cynthia, yaşamdaki belirsizlik ve çelişkilerin yarattığı kaygıyı mizahla göğüsleme çabası bakımından, sanatçı için otobiyografik bir karakter niteliği de taşıyor.
Jananne Al-Ani
Shadow Sites I [Gölge Alanları I]
Shadow Sites I [Gölge Alanları I] Jananne Al-Ani’nin, adını Paul Virilio’nun The Aesthetics of Disappearance [Yokoluşun Estetiği] kitabından alan kapsamlı projesinin ilk bölümünü oluşturuyor. Sanatçı bu projesinde, adli antropolog Margaret Cox’un Balkanlar’daki mavi kelebek türü üzerine yaptığı çalışmadan esinleniyor ve 1999’da, Kosova Savaşı’ndan arda kalan gizli bir toplu mezar bölgesinde, toprağın verimlilik düzeyinin değişmesiyle çoğalan bu türü, bir yokoluş emaresi olarak ele alıyor. Al-Ani’nin The Aesthetics of Disappearance: A Land Without People [Yokoluşun Estetiği: İnsansız Bir Diyar] projesi, Smithsonian Institute, Arab Image Foundation gibi çeşitli kurumların arşivlerinde bulunan, askerî veya arkeolojik amaçlarla havadan çekilmiş fotoğraflara ilişkin araştırmasına dayanıyor.
“Gölge alanı”, yeryüzündeki izlerin taranmasına dayalı bir hava arkeolojisi terimi. Yüzey altı katmanların, güneşin alçak olduğu saatlerdeki gölge uzunluklarına bakılarak tespit edilmesine dayalı bu teknik, iki savaş arası dönemde, bilhassa İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin denetim amaçlı uçuşlarında, Avrupa’da daha önce bilinmeyen pek çok arkeolojik alanın keşfedilmesini sağladı. Al-Ani, Shadow Sites I [Gölge Alanları I] videosunda, yüzey tarama çalışmalarının yüzey, beden ve manzara arasındaki ilişkileri açımlama imkânını araştırıyor ve Faynan’da (Ürdün) Bronz Çağı’ndan kalma bir bakır madeni havzasını, arkeolojik alan Khirbat el-Moreighah’taki Nebatî harabelerini, Humeyme’de bir Roma kalesi ve Maan kenti çevresinde Osmanlı garnizonlarından kalan siperleri içeren geniş bir alanı tarıyor.
Sanatçı ve küratör Jananne Al-Ani (d. 1966, Irak), arşiv ve belge temelli çalışmalarında resmî tarihlerin görünmez kıldığı izlere, sosyal ve kültürel katmanlarından arındırılarak mekân özelliğini yitirmiş alanlara ve belirli bir hedef yahut ütopik fikirler doğrultusunda şekillendirilmiş soyut bir topografya olarak mekâna odaklanıyor.
Oleksiy Radinsky
Circulation [Ring Hattı]
Circulation [Ring Hattı], bir şehir hattı rotası üzerinden Kiev’e dair tanıdık ama bir o kadar da bilinmedik bir manzaranın izini sürüyor. Kiev’in, Sovyet mimari mirasıyla iç içe geçen yeni kentsel yapısı ve mimari antropolojisine odaklanan bu deneysel film, Oleksiy Radinksky’nin, 50 kilometrelik bir ring hattı boyunca yaptığı üç yıllık gözleme dayanıyor. Çalışma, geçmişte komünist rejimin organlarını oluşturan resmî bina ve mimari anıt statüsündeki ikonik yapıların da yer aldığı bu hat üzerinden, Doğu Avrupa’nın Sovyet sonrası topografyasına dair güncel bir kesit sunuyor.
Sovyet mimari mirası ile Sovyet sonrası yapılaşma süreçlerinin yarattığı toplumsal gerilimler ve kültürel çelişkiler, Kievli sanatçı ve yazar Oleksiy Radinsky’nin (d. 1984, Ukrayna) üretimlerindeki ana izleklerden birini oluşturuyor. Doğu Avrupa’daki altyapı politikalarına bir eleştiri niteliğindeki Troyeschyna Dva (2017) ve mimar Florian Yuriev’e ilişkin belgesel nitelikteki Facade Colour: Blue (2019) filmleri de sanatçının bu minvaldeki diğer çalışmaları arasında yer alıyor.
Neil Cummings, Marysia Lewandowska
Enthusiasts Archive [Müptelalar Arşivi]
Neil Cummings ve Marysia Lewandowska’nın ortak projesi Enthusiasts Archive [Müptelalar Arşivi], Polonya’nın sosyalist rejim döneminde kurulmuş amatör ve gayriresmî film kulüplerinin arşivlerine ilişkin kapsamlı bir araştırma projesi.
Bilinmeyene Doğru kapsamında Salt Galata’da sunulan on kısa filmin de içinde bulunduğu arşiv, ilhamını Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieślowski’nin, bir fabrika işçisinin amatör film tutkusunu konu aldığı 1979 tarihli Camera Buff [Amatör] filmden alıyor. Cummings ve Lewandowska, 2002’de başlattıkları bu araştırma projesinde, 1970’li ve 80’li yıllarda Polonya’da faaliyet gösteren amatör film kulüplerinin üretimlerinden oluşan deneysel film külliyatının izini sürdüler. Aile, şehir, fabrika ve köy yaşantısına ilişkin belgesellerden tarihî, soyut ve deneysel çalışmalara uzanan filmlerin bir araya getirilmesiyle oluşan bu kapsamlı arşiv, onarılıp dijital ortama aktarıldı.
Enthusiasts Archive [Müptelalar Arşivi] ilk kez 18 yıl önce CCA Ujazdowski Castle’da (Varşova) gösterildi. Bunu 2005’te Whitechapel Gallery (Londra), KW Institute for Contemporary Art (Berlin) ve Fundació Antoni Tàpies’teki (Barselona) sergiler izledi. 2019’da Varşova Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’na katılan arşiv, çevrimiçi olarak da erişime açık. Üretildikleri dönem itibarıyla, idealleştirilmiş toplum ve sanat algısına gündelik hayatın ve deneyselliğin içinden bir yanıt niteliği taşıyan çalışma, arşivin kamusal işlevi ve anlatıları dönüştürücü etkisinin yanı sıra sanatta kamusallık ve mülkiyete dair açılımlar da barındırıyor.
Galli sanatçı Neil Cummings, sanatın politik ekonomisine odaklı çalışmalar gerçekleştiriyor. Polonyalı sanatçı Marysia Lewandowska ise arşiv ve sergilemelerin kamusal işlevi, bilgi ve mülkiyet biçimleri ve alternatif tarih yazımları üzerine sanat ve yazı çalışmalarını sürdürüyor.
Diane Severin Nguyen
IF REVOLUTION IS A SICKNESS [EĞER DEVRİM HASTALIKSA]
IF REVOLUTION IS A SICKNESS [EĞER DEVRİM HASTALIKSA], Varşova’da öksüz bir Vietnamlı kız çocuğu olan Weronika Nguyen’in hikâyesi üzerinden, kimlik ve temsil politikalarının gölgesinde kalan öznelliklerin, travmaların ve aidiyet arayışlarının izini sürüyor. Bu bağlamda, Polonya ve Doğu Avrupa’da 80’lerin sonunda yükselen ve Kızıl Devrim’e bir gönderme mahiyetinde kırmızı oje sürülüp çilek suyu içilen satirik devrim kutlamalarının ruhunu taşıyor. Komünizmin simge ve renklerinin kullanıldığı, günümüz popüler estetiğinin bir örneği olarak K-popun (Kore popu) öne çıktığı videoda, devrim retoriklerine gönderme yapan metin ve şarkı sözleri sanatçıya ait. Çalışma, 1989 sonrası yaşanan politik ve ekonomik dönüşümlerin yanı sıra, geniş bir Vietnam diasporasına sahip, kendine özgü sosyokültürel yapısıyla bugünün Polonya’sına dair göndermeler de taşıyor. Polonya gençliğinin; Sovyet yapıları, anıtları ve terk edilmiş endüstriyel alanlar üzerinde K-pop icra ettiği, bir bakıma komünizmin eşitlik idealinden küresel müzik endüstrisinin kolektif varlığına dâhil olduğu bugüne açılım yapıyor.
Diane Severin Nguyen (d. 1990, ABD) bu işini, 2021’de New York’taki Sculpture Center’da düzenlenen bir sergi kapsamında gerçekleştirdi. Sanatçının üretimlerinin ana ekseninde, kültürel ve tarihsel yapıların zaman içinde uğradığı değişim yer alıyor.
Nathalie Djurberg
Monster [Canavar]
Sevimli bir hayvanın sadist arzularla dolu yok edici bir yaratığa dönüşümünü izlediğimiz Monster [Canavar], “kendindeki ötekiyle karşılaşma”nın hikâyesi. Kil ve camdan nesnelerle düzenlenmiş kapalı bir odada geçen video, sakin ve güvenli bir atmosferden bilinçdışı ve yıkıcı arzuların sahneye çıktığı huzursuz bir iç dünya manzarasına açılıyor.
Cannavar, sanatçı Nathalie Djurberg (d. 1978, İsveç) ile müzisyen Hans Berg’in (d. 1978, İsveç) iş birliği içinde gerçekleştirdikleri stop-motion animasyon çalışmalarından biri. Bellek ve psişenin tekinsizliğinin öne çıktığı bu işlerde müzik de kurucu bir unsur olarak yer alıyor. İkilinin grotesk ve absürt estetiği, malzemenin kırılganlığı ve şeffaflığı ile hikâyenin şiddeti ve karanlığı arasındaki tezatlığa işaret ediyor.
Agnieszka Polska
The Thousand-Year Plan [Bin Yıllık Plan]
The Thousand-Year Plan [Bin Yıllık Plan], 1950’lerin Polonya’sından bir “aydınlanma” hikâyesi. Güç nakil şebekeleri kurarak kırsalı aydınlatmakla görevli ilerici mühendisler ile modern yaşamın uzağında, ormanda saklanan milliyetçi partizanların yollarının kesişmesi üzerine kurulu bu hikâye, modernleşmeye dair çok tanıdık ve zamansız bir kesit sunuyor: Bilginin ateşini destekleyen “ilerici”ler ile bu ateş karşısında mevcut düzeni korumak isteyen “geri”ciler; aydınlanma ile onun ardındaki karanlık… Eş zamanlı iki videodan oluşan çalışma, hem geliştirici bir etken hem de bir iktidar mekanizması olarak elektrik deneyimi ekseninde, iktidar ve teknoloji arasındaki karşılıklı ilişkiyi ve günümüz bilgi teknolojilerini sorguluyor.
Buluntu görüntü ve arşivsel malzemeyle anakronik kurgular yaratan video ve fotoğraf sanatçısı Agnieszka Polska (d. 1985, Polonya), belgesel formunu irdeleyen işler üretiyor. Tarihsel anlatıdaki boşluklar, Polonya avangardının kayıp ve yarı unutulmuş figürleri kadar hiç var olmamış sanatçılar da bu çerçevede Polska’nın işlerindeki başlıca yaklaşım ve temaları oluşturuyor. Bu yönüyle Polska, 1960’lar itibarıyla, özellikle Polonya’da Łódź Sinema Okulu içinde yükselen belgeselci yaklaşımı benimsiyor. Belgeselin politik bir tür ve bir direniş biçimi olarak öne çıktığı bu yaklaşım doğrultusunda, arşivi de tarihin ve bilinçaltının karanlık maddesi, güncelliğini hep koruyan bir yapı olarak ele alıyor.
Józef Robakowski
Impulsator [Dürtümatik]
Impulsator [Dürtümatik], Józef Robakowski’nin 1960’lardan itibaren benimsediği, sanatta temsilin ötesinde saf deneyimi arayan yaklaşımın bir izdüşümü. Dürtümatik, sanatçının 1970’li yıllarda gerçekleştirdiği, geleneksel anlatı ve temsil biçimlerine bir reddiye niteliğindeki deneysel Test serisiyle aynı çizgide yer alıyor. Robakowski’nin pelikül üzerinde açtığı deliklerden geçen ışığın hareketiyle oluşturduğu bu kamerasız film, Polonya soyut sinemasının önde gelen isimlerinden Andrzej Pawłowski’nin sineformlarına da bir selam niteliği taşıyor. Görsel ve işitsel unsurlar arasında bir uyum gözetmeyen çalışma, Leszek Knaflewski’nin müziği eşliğinde, izleyicinin bedenini hedef alan dürtüleyici ışık darbeleri ve titreşimlerle optik deneyimin ötesine açılıyor.
Üretimlerinde malzemeyle deney ve ifade yalınlığını odağına alan Józef Robakowski (d. 1939, Polonya), 60’lı ve 70’li yıllarda neo-avangard akım içinde yer aldı. Zero-61 ve Film Form Workshop gibi öncü sanatçı kolektiflerinin kurucularından olan sanatçı, Polonya’da güçlü bir bağımsız film ortamının oluşması için de etkin çalışmalar gerçekleştirdi.
Duncan Campbell
Arbeit [Görev]
Duncan Campbell, Arbeit [Görev] filminde, 1993-1999 yıllarında Deutsche Bundesbank’ın [Alman Merkez Bankası] yöneticiliğini yapmış ve Avrupa’nın ortak finansal sisteme geçiş sürecinde önemli rol oynamış bir bürokrat ve ekonomist olan Hans Tietmeyer’in hayatını ve görüşlerini ele alıyor. Bundesarchiv’den [Alman Federal Arşivi] eski haber, reklam görüntüleri ve fotoğrafların yer aldığı film; insanlar, kuramlar ve anekdotlar arasında beklenmedik bağlantıların kurulduğu sıra dışı bir belgesel niteliği taşıyor. Campbell, Tietmeyer’e ilişkin görüntülerden ziyade onun tanıklık etmiş olabileceği varsayılan olay ve durumlara odaklanırken, 1989 sonrası yeni dünya düzeni ile AB ülkelerinde yaşanan güncel ekonomik krizler arasındaki ilişkiye de vurgu yapıyor. Anonim bir uzmanın ağzından aktarılan bu zamansız ve mekânsız hikâye, tarihsel anlatının doğasına ilişkin sorgulayıcı bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Belgesel formunun öznel boyutuna işaret eden bu yaklaşım, Campbell’ın işlerinde öne çıkan unsurlar arasında. Sanatçının bu minvaldeki çalışmalarından biri de, 22 yaşında Britanya Parlamentosu’nun en genç milletvekili olan Bernadette Devlin’in İrlanda’da toplumsal yoksulluğa karşı verdiği devrimci mücadeleyi ele aldığı 2008 tarihli Bernadette‘ti. Sanatçı, Arbeit [Görev] filmiyle bakışını bu kez de Avrupa’nın finansal erime sürecine çeviriyor.
Venedik Bienali İskoçya Pavyonu için ürettiği işi It for Others ile 2014’te Turner Ödülü’ne layık görülen Duncan Campbell (d. 1972, İrlanda), çalışmalarında tarihteki belli anlara, insanlara ve nesnelere odaklanıyor. Filmleriyle, belgesel formuna bakışı sorgulamasının yanı sıra, arşivsel malzemenin tarihsel temsil ve anlatıları dönüştürücü etkisini de vurguluyor.
Deimantas Narkevičius
Into the Unknown [Bilinmeyene Doğru]
Deimantas Narkevičius’un, Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20. yıl dönümü vesilesiyle ürettiği Into the Unknown [Bilinmeyene Doğru], Doğu Almanya’nın resmî film stüdyosu DEFA’nın arşivinden çıkan film ve görüntülere dayanıyor. Sanatçı, Doğu Berlin’deki yaşamdan kesitler sunan ve toplumsal esenliği vurgulaması amaçlanan görüntüleri tahrif ettiği bu işinde, “ideal” toplum manzaralarına gündelik hayattan seslerle müdahale ediyor. Siyasi rejimlerin enformasyon ve gizlilik politikalarına vurgu yapan çalışma, buluntu görüntü ve arşiv üzerinden ideoloji ile öznel bellek arasındaki gerilimlere işaret ediyor.
Deimantas Narkevičius (d. 1964, Litvanya), belgesel görüntü ve buluntu fotoğrafları dış sesler, söyleşiler ve canlandırmalarla birlikte kullanarak tarihsel olayları anlatımcı bir yaklaşımla ele aldığı kurgular yaratıyor. Sanatçının 2009 tarihli Into the Unknown [Bilinmeyene Doğru] videosu, British Film Institute ve Goethe Institute’un ortak gerçekleştirdiği Building Memory–Four Films About Architecture, Monuments and Community projesi kapsamında üretildi.
Shana Moulton
MindPlace ThoughtStream [MindPlace DüşünceAkışı]
Adını sağlık endüstrisinde kullanılan bir biyolojik geribildirim sistemi cihazından alan MindPlace ThoughtStream [MindPlace DüşünceAkışı], Shana Moulton’ın, kapitalizm ve kitle kültürünün etkilerini, alter-egosu Cynthia üzerinden mizahi bir yaklaşımla ele aldığı video-performans çalışması. Tenin sıcaklık ve nem dengesini ölçmek için ses ve ışık yoluyla geribildirim sağlayarak kişinin stres ve kaygı kontrolüne yardımcı olmayı ve ruhsal dengesi için optimum düzeyi bulmasını amaçlayan bu cihaz, Cynthia’nın kendi yalnız evreninde endişeleriyle baş etmek amacıyla deneyimlediği bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor.
Tüketim ve New Age kültürleri arasındaki ilişki ve bu ilişkiyle biçimlenen günümüz sağlık endüstrisi, Shana Moulton’ın (d. 1976, ABD) çalışmalarının odağını oluşturuyor. Bu endüstrinin bir parçası olan ilaçlar ve medikal malzemelerden ilhamla tasarlanıp donatılmış evreniyle Cynthia, Walter Benjamin’in tasvir ettiği, yaşamı etrafındaki nesnelere bağlı modern insanın absürt bir izdüşümü. Öte yandan Cynthia, yaşamdaki belirsizlik ve çelişkilerin yarattığı kaygıyı mizahla göğüsleme çabası bakımından, sanatçı için otobiyografik bir karakter niteliği de taşıyor.
Jananne Al-Ani
Shadow Sites I [Gölge Alanları I]
Shadow Sites I [Gölge Alanları I] Jananne Al-Ani’nin, adını Paul Virilio’nun The Aesthetics of Disappearance [Yokoluşun Estetiği] kitabından alan kapsamlı projesinin ilk bölümünü oluşturuyor. Sanatçı bu projesinde, adli antropolog Margaret Cox’un Balkanlar’daki mavi kelebek türü üzerine yaptığı çalışmadan esinleniyor ve 1999’da, Kosova Savaşı’ndan arda kalan gizli bir toplu mezar bölgesinde, toprağın verimlilik düzeyinin değişmesiyle çoğalan bu türü, bir yokoluş emaresi olarak ele alıyor. Al-Ani’nin The Aesthetics of Disappearance: A Land Without People [Yokoluşun Estetiği: İnsansız Bir Diyar] projesi, Smithsonian Institute, Arab Image Foundation gibi çeşitli kurumların arşivlerinde bulunan, askerî veya arkeolojik amaçlarla havadan çekilmiş fotoğraflara ilişkin araştırmasına dayanıyor.
“Gölge alanı”, yeryüzündeki izlerin taranmasına dayalı bir hava arkeolojisi terimi. Yüzey altı katmanların, güneşin alçak olduğu saatlerdeki gölge uzunluklarına bakılarak tespit edilmesine dayalı bu teknik, iki savaş arası dönemde, bilhassa İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin denetim amaçlı uçuşlarında, Avrupa’da daha önce bilinmeyen pek çok arkeolojik alanın keşfedilmesini sağladı. Al-Ani, Shadow Sites I [Gölge Alanları I] videosunda, yüzey tarama çalışmalarının yüzey, beden ve manzara arasındaki ilişkileri açımlama imkânını araştırıyor ve Faynan’da (Ürdün) Bronz Çağı’ndan kalma bir bakır madeni havzasını, arkeolojik alan Khirbat el-Moreighah’taki Nebatî harabelerini, Humeyme’de bir Roma kalesi ve Maan kenti çevresinde Osmanlı garnizonlarından kalan siperleri içeren geniş bir alanı tarıyor.
Sanatçı ve küratör Jananne Al-Ani (d. 1966, Irak), arşiv ve belge temelli çalışmalarında resmî tarihlerin görünmez kıldığı izlere, sosyal ve kültürel katmanlarından arındırılarak mekân özelliğini yitirmiş alanlara ve belirli bir hedef yahut ütopik fikirler doğrultusunda şekillendirilmiş soyut bir topografya olarak mekâna odaklanıyor.
Oleksiy Radinsky
Circulation [Ring Hattı]
Circulation [Ring Hattı], bir şehir hattı rotası üzerinden Kiev’e dair tanıdık ama bir o kadar da bilinmedik bir manzaranın izini sürüyor. Kiev’in, Sovyet mimari mirasıyla iç içe geçen yeni kentsel yapısı ve mimari antropolojisine odaklanan bu deneysel film, Oleksiy Radinksky’nin, 50 kilometrelik bir ring hattı boyunca yaptığı üç yıllık gözleme dayanıyor. Çalışma, geçmişte komünist rejimin organlarını oluşturan resmî bina ve mimari anıt statüsündeki ikonik yapıların da yer aldığı bu hat üzerinden, Doğu Avrupa’nın Sovyet sonrası topografyasına dair güncel bir kesit sunuyor.
Sovyet mimari mirası ile Sovyet sonrası yapılaşma süreçlerinin yarattığı toplumsal gerilimler ve kültürel çelişkiler, Kievli sanatçı ve yazar Oleksiy Radinsky’nin (d. 1984, Ukrayna) üretimlerindeki ana izleklerden birini oluşturuyor. Doğu Avrupa’daki altyapı politikalarına bir eleştiri niteliğindeki Troyeschyna Dva (2017) ve mimar Florian Yuriev’e ilişkin belgesel nitelikteki Facade Colour: Blue (2019) filmleri de sanatçının bu minvaldeki diğer çalışmaları arasında yer alıyor.
Neil Cummings, Marysia Lewandowska
Enthusiasts Archive [Müptelalar Arşivi]
Neil Cummings ve Marysia Lewandowska’nın ortak projesi Enthusiasts Archive [Müptelalar Arşivi], Polonya’nın sosyalist rejim döneminde kurulmuş amatör ve gayriresmî film kulüplerinin arşivlerine ilişkin kapsamlı bir araştırma projesi.
Bilinmeyene Doğru kapsamında Salt Galata’da sunulan on kısa filmin de içinde bulunduğu arşiv, ilhamını Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieślowski’nin, bir fabrika işçisinin amatör film tutkusunu konu aldığı 1979 tarihli Camera Buff [Amatör] filmden alıyor. Cummings ve Lewandowska, 2002’de başlattıkları bu araştırma projesinde, 1970’li ve 80’li yıllarda Polonya’da faaliyet gösteren amatör film kulüplerinin üretimlerinden oluşan deneysel film külliyatının izini sürdüler. Aile, şehir, fabrika ve köy yaşantısına ilişkin belgesellerden tarihî, soyut ve deneysel çalışmalara uzanan filmlerin bir araya getirilmesiyle oluşan bu kapsamlı arşiv, onarılıp dijital ortama aktarıldı.
Enthusiasts Archive [Müptelalar Arşivi] ilk kez 18 yıl önce CCA Ujazdowski Castle’da (Varşova) gösterildi. Bunu 2005’te Whitechapel Gallery (Londra), KW Institute for Contemporary Art (Berlin) ve Fundació Antoni Tàpies’teki (Barselona) sergiler izledi. 2019’da Varşova Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’na katılan arşiv, çevrimiçi olarak da erişime açık. Üretildikleri dönem itibarıyla, idealleştirilmiş toplum ve sanat algısına gündelik hayatın ve deneyselliğin içinden bir yanıt niteliği taşıyan çalışma, arşivin kamusal işlevi ve anlatıları dönüştürücü etkisinin yanı sıra sanatta kamusallık ve mülkiyete dair açılımlar da barındırıyor.
Galli sanatçı Neil Cummings, sanatın politik ekonomisine odaklı çalışmalar gerçekleştiriyor. Polonyalı sanatçı Marysia Lewandowska ise arşiv ve sergilemelerin kamusal işlevi, bilgi ve mülkiyet biçimleri ve alternatif tarih yazımları üzerine sanat ve yazı çalışmalarını sürdürüyor.