Atatürk Orman Çiftliği
Orkun Dayıoğlu
12 Mayıs 2023
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte hızlanan reform hareketi, 1920’li yıllar boyunca ekonomik, politik ve sosyal anlamda fark yaratan bir modernizasyon ve çağdaşlaşma sürecini başlatır. Bu sürecin ana mekânlarından biri olan yeni başkent Ankara’da 1925 yılında kurulan Atatürk Orman Çiftliği, bu dönemde tarım ve sanayinin gelişimine yönelik girişimlerin somutlaştığı sosyal mekânlar ile birlikte, erken Cumhuriyet döneminin simge yerleşkelerinden biri hâline gelir.
İlk olarak Orman Çiftliği adıyla yaklaşık 20 bin dekarlık bir araziye kurulan kompleks, sonraki yıllarda satın alınan arsalar ile birlikte yaklaşık 100 bin dekarlık bir alana yayılır. Çiftliğin kurulduğu yıllardaki amaçları; bitki cinslerinin ıslahı için yeni türlerin araştırılması ve tanıtımı, hayvancılığın özendirilmesi, yeni cins ve ırkların araştırılması, tarım ürünlerinin işlenerek değerlendirilmesi ve halka sunumu, iklim koşullarına uygun yerli ve yabancı meyve türlerinin üretimi, bağcılığın geliştirilmesi ve halka tanıtımı, bilimsel yöntemlerle ağaçlandırma yapılması, koru ve ormanların oluşturulması, yurt çapında ağaçlandırmanın özendirilmesi ve makineli tarım ile üretim tesislerinin yaygınlaştırılması şeklinde sıralanabilir.1
1930’lu yıllarda çiftlik içinde kurulan tarım ve hayvancılık alanları, arboretum ve üretim tesisleri ile birlikte yerleşke faaliyet sınırlarını genişletir. 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün çiftliği Nakdiye Müdürlüğü’ne (Hazine Müsteşarlığı) bağışlamasının ardından, bölgenin yönetimini devralması amacıyla 1938’de Devlet Ziraat İşletmeleri kurulur ve çiftlik, Gazi Orman Çiftliği adını alır.
Bununla birlikte, 1930’lu yıllarda, Cumhuriyet döneminin öne çıkan mimarlarından Ernst Arnold Egli tarafından tasarlanan bir dizi yapı çiftlik içerisinde uygulanmak üzere projelendirilir. Bu tasarımlar arasında bir bira fabrikası ile memurlar, işçiler ve ziyaretçiler için konutlar, lojmanlar, hamam, idari binalar, kamusal yapılar gibi çeşitli işlevlere sahip tesisler bulunur.2 Çiftliğin adı, 1950 yılında yürürlüğe giren kanunla birlikte Atatürk Orman Çiftliği olarak değiştirilir.
Günümüze kadar uzanan süreçte, sahip olduğu arazilerin bir kısmını kaybeden Atatürk Orman Çiftliği, erken Cumhuriyet dönemindeki modernizasyon çabalarının simgeleşmiş mekânlarından biri olarak kabul edilebilir. Tarım ve sanayi tesislerinin yanı sıra, içinde barındırdığı sosyal tesisler, havuzlar, kamusal alanlar ve farklı işlevlerdeki yapılar ile 20. yüzyıl Türkiye’sinin ekonomik, politik, sosyal ve mimarlık tarihinde belirgin bir role sahiptir.
- - -
Salt Araştırma, Fotoğraf ve Kartpostal Arşivi’ndeki Atatürk Orman Çiftliği fotoğraflarının tamamı archives.saltresearch.org‘da incelenebilir.
İlk olarak Orman Çiftliği adıyla yaklaşık 20 bin dekarlık bir araziye kurulan kompleks, sonraki yıllarda satın alınan arsalar ile birlikte yaklaşık 100 bin dekarlık bir alana yayılır. Çiftliğin kurulduğu yıllardaki amaçları; bitki cinslerinin ıslahı için yeni türlerin araştırılması ve tanıtımı, hayvancılığın özendirilmesi, yeni cins ve ırkların araştırılması, tarım ürünlerinin işlenerek değerlendirilmesi ve halka sunumu, iklim koşullarına uygun yerli ve yabancı meyve türlerinin üretimi, bağcılığın geliştirilmesi ve halka tanıtımı, bilimsel yöntemlerle ağaçlandırma yapılması, koru ve ormanların oluşturulması, yurt çapında ağaçlandırmanın özendirilmesi ve makineli tarım ile üretim tesislerinin yaygınlaştırılması şeklinde sıralanabilir.1
1930’lu yıllarda çiftlik içinde kurulan tarım ve hayvancılık alanları, arboretum ve üretim tesisleri ile birlikte yerleşke faaliyet sınırlarını genişletir. 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün çiftliği Nakdiye Müdürlüğü’ne (Hazine Müsteşarlığı) bağışlamasının ardından, bölgenin yönetimini devralması amacıyla 1938’de Devlet Ziraat İşletmeleri kurulur ve çiftlik, Gazi Orman Çiftliği adını alır.
Bununla birlikte, 1930’lu yıllarda, Cumhuriyet döneminin öne çıkan mimarlarından Ernst Arnold Egli tarafından tasarlanan bir dizi yapı çiftlik içerisinde uygulanmak üzere projelendirilir. Bu tasarımlar arasında bir bira fabrikası ile memurlar, işçiler ve ziyaretçiler için konutlar, lojmanlar, hamam, idari binalar, kamusal yapılar gibi çeşitli işlevlere sahip tesisler bulunur.2 Çiftliğin adı, 1950 yılında yürürlüğe giren kanunla birlikte Atatürk Orman Çiftliği olarak değiştirilir.
Günümüze kadar uzanan süreçte, sahip olduğu arazilerin bir kısmını kaybeden Atatürk Orman Çiftliği, erken Cumhuriyet dönemindeki modernizasyon çabalarının simgeleşmiş mekânlarından biri olarak kabul edilebilir. Tarım ve sanayi tesislerinin yanı sıra, içinde barındırdığı sosyal tesisler, havuzlar, kamusal alanlar ve farklı işlevlerdeki yapılar ile 20. yüzyıl Türkiye’sinin ekonomik, politik, sosyal ve mimarlık tarihinde belirgin bir role sahiptir.
Salt Araştırma, Fotoğraf ve Kartpostal Arşivi’ndeki Atatürk Orman Çiftliği fotoğraflarının tamamı archives.saltresearch.org‘da incelenebilir.
- 1.Yüksel Öztan, "Atatürk Orman Çiftliği'nin Ankara Kentinin Yeşil Alan Sistemi İçin İşlevi", Dünü, Bugünü ve Geleceği ile Atatürk Orman Çiftliği, Ankara: Ziraat Mühendisleri Odası, 1993.
- 2.Oya Atalay Franck, "Atatürk Orman Çiftliği", Bir Başkentin Oluşumu: Avusturyalı, Alman ve İsviçreli Mimarların Ankara'daki İzleri, Goethe-Institut web projesi (Erişim: 05.05.2023).