Söyleşi:
Bitki Mirası ve Kadının Rolü
Füsun Ertuğ, Ceren Kazancı Oruç, Melike Müezzinoğlu
Salt Beyoğlu
30 Mayıs 2025 14.00

Siyez | Triticum monococcum L.
Deniz Bozok’un izniyle
Deniz Bozok’un izniyle
Açık Sinema
Anadolu’nun Bitki Mirası sergisine eşlik eden programlar “Bitki Mirası ve Kadının Rolü” başlıklı söyleşiyle devam ediyor.
Füsun Ertuğ, Ceren Kazancı Oruç ile Melike Müezzinoğlu’nun bir araya geleceği söyleşide kültürel miras bitkileri ele alınacak; bu mirasın aktarılması ve korunmasında kadının rolü üzerinde durulacak. Etnobotanik alanında çalışan, toplayıcılık ve tarımla uğraşan üç kadın; siyez, Kurumi darısı ve doğadan ot toplama deneyimlerini paylaşacak. Toplayıcılık, tohum saklama ve imece usulü üretim gibi pratiklerin biyokültürel mirasın sürdürülmesindeki önemi değerlendirilecek.
Herkesin katılımına açık ve ücretsiz program, 30 Mayıs Cuma günü saat 14.00’te Salt Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da gerçekleştirilecek. Aynı gün saat 18.00’de ise En Dido Na Orom Mťka? [En Sevdiğin Bitki?] filminin gösterimi yapılacak.
Füsun Ertuğ, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Prehistorya Bölümü’nü bitirdi. Öğrenciliğinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki kazılarda fotoğraf sorumlusu ve halkbilim derlemecisi olarak görev aldı. 1977-1982 yıllarında İstanbul Üniversitesi Film Merkezi’nde belgesel yapımcısı olarak çalıştı. 1980’lerde kadın hareketine katıldı; 1989’da Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın kurucularından biri oldu. Kapadokya’nın bir köyünde geçimlik ekonomi ve ot toplayıcılığı üzerine yaptığı saha çalışmasıyla 1997’de Washington Üniversitesi’nde etnoarkeoloji alanında doktorasını tamamladı; topladığı verileri Neolitik Çağ’da aynı bölgede yer alan Aşıklı Höyük verileriyle karşılaştırdı. Türkiye’ye döndükten sonra etnobotanik alanına yoğunlaşarak Bodrum, Buldan ve Muğla’da projeler yürüttü; yetmişin üzerinde yayın yaptı. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi projelerinde ve Resimli Türkiye Florası çalışmalarında yer aldı. Yeditepe Üniversitesi’nde ders verdi; uluslararası kongrelere katıldı. Hâlen Kadın Eserleri Kütüphanesi Genel Kurulu’nda görev alan Ertuğ, İznik’te Anadolu Sepetleri Koleksiyonu üzerine çalışmalarını sürdürmektedir.
Ceren Kazancı Oruç, Kafkasya’daki halkların, özellikle yaylacı toplulukların bitkilerle ilişkisi üzerine çalışan etnobotanik uzmanı ve ekolog. Doktora çalışmalarını 2021 yılında “Gürcistan-Türkiye Sınır Bölgesindeki Yabani Yayla Bitkilerinin Bilgisinin Dağılımı” başlıklı teziyle tamamladı. Etnobotanik ve biyokültürel mirasın korunmasına yönelik araştırmalarda görev almakta; sosyo-ekolojik sistemler ve ekokültürel turizm üzerine çalışmaktadır. Geleneksel bitki bilgeliğine odaklı belgesel projelerinde yer almakta; yazılı ve görsel etnografik kaynaklar üretmektedir. “Şifa Heybesi” adı altında yabani bitkilerden doğal ürünler geliştirerek belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerde uygulamalı eğitimler düzenlemektedir. 2020’den bu yana Arhavi’de bahçecilikle uğraşan Kazancı, Lazların geleneksel ekolojik bilgisiyle antik Kolhis bölgesinin kültürel sürekliliğine katkı sunmaktadır.
Melike Müezzinoğlu, permakültür tasarımcısı, biyoçiftçi ve Sultan Çiftliği’nin ata tohumları koruyucusu. 2000’den bu yana organik tarım üzerine çalışan Müezzinoğlu, Kuzeybatı Türkiye’nin tek sertifikalı ata buğdayı üreticisi ve Türkiye’nin ilk biyo-arboretumu olan MALVA Biyoçiftlik & Arboretum’un kurucusudur. Siyez, kavılca ve Trakya kırmızı buğdayı gibi tahılları geleneksel yöntemlerle üretmekte; agro-ormancılık ve taş değirmen uygulamalarıyla yaşatmaktadır. 2024 Türkiye Tarım Ödülleri’nde Ata Tohum Özel Ödülü’ne layık görülmüştür. Sultan Çiftliği’ndeki taş değirmende besleyici gıda üretiminin yanı sıra tohum bankası kuruculuğu ve ekşi mayalı siyez ekmeği üretimi yapmaktadır. “Tohumdan Hasada” ve “Permakültürle Genç Nesillere Biyoçeşitliliği Taşımak” gibi eğitimler düzenlemekte; İklim dostu tarım, biyoçeşitlilik ve sürdürülebilir bahçe tasarımı alanlarında danışmanlık yapmaktadır. Hâlen Trakya’daki aile çiftliğinde permakültür projeleri yürütmekte ve “tarladan sofraya” yaklaşımıyla üretim yapmaktadır.
Anadolu’nun Bitki Mirası sergisine eşlik eden programlar “Bitki Mirası ve Kadının Rolü” başlıklı söyleşiyle devam ediyor.
Füsun Ertuğ, Ceren Kazancı Oruç ile Melike Müezzinoğlu’nun bir araya geleceği söyleşide kültürel miras bitkileri ele alınacak; bu mirasın aktarılması ve korunmasında kadının rolü üzerinde durulacak. Etnobotanik alanında çalışan, toplayıcılık ve tarımla uğraşan üç kadın; siyez, Kurumi darısı ve doğadan ot toplama deneyimlerini paylaşacak. Toplayıcılık, tohum saklama ve imece usulü üretim gibi pratiklerin biyokültürel mirasın sürdürülmesindeki önemi değerlendirilecek.
Herkesin katılımına açık ve ücretsiz program, 30 Mayıs Cuma günü saat 14.00’te Salt Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da gerçekleştirilecek. Aynı gün saat 18.00’de ise En Dido Na Orom Mťka? [En Sevdiğin Bitki?] filminin gösterimi yapılacak.
Füsun Ertuğ, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Prehistorya Bölümü’nü bitirdi. Öğrenciliğinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki kazılarda fotoğraf sorumlusu ve halkbilim derlemecisi olarak görev aldı. 1977-1982 yıllarında İstanbul Üniversitesi Film Merkezi’nde belgesel yapımcısı olarak çalıştı. 1980’lerde kadın hareketine katıldı; 1989’da Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı’nın kurucularından biri oldu. Kapadokya’nın bir köyünde geçimlik ekonomi ve ot toplayıcılığı üzerine yaptığı saha çalışmasıyla 1997’de Washington Üniversitesi’nde etnoarkeoloji alanında doktorasını tamamladı; topladığı verileri Neolitik Çağ’da aynı bölgede yer alan Aşıklı Höyük verileriyle karşılaştırdı. Türkiye’ye döndükten sonra etnobotanik alanına yoğunlaşarak Bodrum, Buldan ve Muğla’da projeler yürüttü; yetmişin üzerinde yayın yaptı. Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi projelerinde ve Resimli Türkiye Florası çalışmalarında yer aldı. Yeditepe Üniversitesi’nde ders verdi; uluslararası kongrelere katıldı. Hâlen Kadın Eserleri Kütüphanesi Genel Kurulu’nda görev alan Ertuğ, İznik’te Anadolu Sepetleri Koleksiyonu üzerine çalışmalarını sürdürmektedir.
Ceren Kazancı Oruç, Kafkasya’daki halkların, özellikle yaylacı toplulukların bitkilerle ilişkisi üzerine çalışan etnobotanik uzmanı ve ekolog. Doktora çalışmalarını 2021 yılında “Gürcistan-Türkiye Sınır Bölgesindeki Yabani Yayla Bitkilerinin Bilgisinin Dağılımı” başlıklı teziyle tamamladı. Etnobotanik ve biyokültürel mirasın korunmasına yönelik araştırmalarda görev almakta; sosyo-ekolojik sistemler ve ekokültürel turizm üzerine çalışmaktadır. Geleneksel bitki bilgeliğine odaklı belgesel projelerinde yer almakta; yazılı ve görsel etnografik kaynaklar üretmektedir. “Şifa Heybesi” adı altında yabani bitkilerden doğal ürünler geliştirerek belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerde uygulamalı eğitimler düzenlemektedir. 2020’den bu yana Arhavi’de bahçecilikle uğraşan Kazancı, Lazların geleneksel ekolojik bilgisiyle antik Kolhis bölgesinin kültürel sürekliliğine katkı sunmaktadır.
Melike Müezzinoğlu, permakültür tasarımcısı, biyoçiftçi ve Sultan Çiftliği’nin ata tohumları koruyucusu. 2000’den bu yana organik tarım üzerine çalışan Müezzinoğlu, Kuzeybatı Türkiye’nin tek sertifikalı ata buğdayı üreticisi ve Türkiye’nin ilk biyo-arboretumu olan MALVA Biyoçiftlik & Arboretum’un kurucusudur. Siyez, kavılca ve Trakya kırmızı buğdayı gibi tahılları geleneksel yöntemlerle üretmekte; agro-ormancılık ve taş değirmen uygulamalarıyla yaşatmaktadır. 2024 Türkiye Tarım Ödülleri’nde Ata Tohum Özel Ödülü’ne layık görülmüştür. Sultan Çiftliği’ndeki taş değirmende besleyici gıda üretiminin yanı sıra tohum bankası kuruculuğu ve ekşi mayalı siyez ekmeği üretimi yapmaktadır. “Tohumdan Hasada” ve “Permakültürle Genç Nesillere Biyoçeşitliliği Taşımak” gibi eğitimler düzenlemekte; İklim dostu tarım, biyoçeşitlilik ve sürdürülebilir bahçe tasarımı alanlarında danışmanlık yapmaktadır. Hâlen Trakya’daki aile çiftliğinde permakültür projeleri yürütmekte ve “tarladan sofraya” yaklaşımıyla üretim yapmaktadır.