Martha Rosler
(1943, Brooklyn, New York doğumlu. New York’ta yaşıyor ve çalışıyor.)
New York’ta büyüyen Martha Rosler, avangart şiir ile uğraştı, Yeni Sol hareketine dâhil oldu, sanat pratiğine yön veren insan hakları eylemleri ile savaş karşıtı protestolara katıldı. California’ya taşındığı 1968 yılında gayet güçlü olan feminizmden derinden etkilendi. Rosler, 30 fotomontajdan oluşan Body Beautiful, or Beauty Knows No Pain (1966-1972) adlı serisinde, kadınların sanat ve reklamcılık alanlarındaki temsillerini sorguladı. Vietnam Savaşı’ndan belgesel imgeler ile Amerikan kent dışı orta sınıf yaşam idilini yansıtan dergi kupürlerini bir araya getiren serisi Bringing the War Home (1967-1972) ise, güçlü bir savaş protestosu niteliğindeydi. Rosler’in ilk performansı ve enstalasyonu olan Monumental Garage Sale (1973), California’daki tüketim kültürü ve ev yaşamını yorumladı. Fotoğraflar ve eşliğinde sunulan anlatısız metinlerden oluşan The Bowery in Two Inadequate Descriptive Systems (1974-1975) adlı enstalasyonu, kavramsalcılık ve fotoğraf alanlarında oldukça etkili bir yenilik teşkil etti. Rosler, izleyiciyi art arda gelen bir dizi kesik kesik görüntüyle yüzleştiren birkaç videosunda medya, siyaset ve özel alan arasındaki ilişkilerin zorlayıcı ve sahtekâr etkilerine yönelik eleştirilerde bulundu.
“Kadının, gıda üretim sistemini, koşullandırılmış öznellik sistemini temsil eden bir işaretler sistemindeki bir işarete dönüşmesi ve ‘özneyi ifade eden bir dil’ düşüncesi gibi konularla ilgileniyordum.” Martha Rosler (1981)
Feminist sanatta bir kilometre taşı olan ve Rosler’in ifadesiyle “Bir Julia Child karşıtının, araç gereçlerin evcilleştirilmiş ‘anlam’larını bir öfke ve hüsran sözlüğüyle değiştirdiği” Semiotics of the Kitchen [Mutfağın Semiyotiği] (1975), kent dışı orta sınıf yaşamındaki bir evin mutfağını yansıtır. Sabit bir kamera, mutfaktaki bir kadına odaklanmıştır. Rosler, her adımda farklı bir mutfak aletini kullanarak, harf harf bir mutfak terimleri sözlüğünü takip eder. Her harfteki mutfak aletini absürt jestlerle tanıtarak verili anlamları sorgular ve farklı anlamların ortaya çıkmasını sağlar. Rosler’in, hayali içeriği televizyon “kutu”sundan dışarı attığı ya da fırlattığı birtakım jestlerinin arka planında ise, işi aslında bir televizyon ekranında gösterme tasarısı vardır.
New York’ta büyüyen Martha Rosler, avangart şiir ile uğraştı, Yeni Sol hareketine dâhil oldu, sanat pratiğine yön veren insan hakları eylemleri ile savaş karşıtı protestolara katıldı. California’ya taşındığı 1968 yılında gayet güçlü olan feminizmden derinden etkilendi. Rosler, 30 fotomontajdan oluşan Body Beautiful, or Beauty Knows No Pain (1966-1972) adlı serisinde, kadınların sanat ve reklamcılık alanlarındaki temsillerini sorguladı. Vietnam Savaşı’ndan belgesel imgeler ile Amerikan kent dışı orta sınıf yaşam idilini yansıtan dergi kupürlerini bir araya getiren serisi Bringing the War Home (1967-1972) ise, güçlü bir savaş protestosu niteliğindeydi. Rosler’in ilk performansı ve enstalasyonu olan Monumental Garage Sale (1973), California’daki tüketim kültürü ve ev yaşamını yorumladı. Fotoğraflar ve eşliğinde sunulan anlatısız metinlerden oluşan The Bowery in Two Inadequate Descriptive Systems (1974-1975) adlı enstalasyonu, kavramsalcılık ve fotoğraf alanlarında oldukça etkili bir yenilik teşkil etti. Rosler, izleyiciyi art arda gelen bir dizi kesik kesik görüntüyle yüzleştiren birkaç videosunda medya, siyaset ve özel alan arasındaki ilişkilerin zorlayıcı ve sahtekâr etkilerine yönelik eleştirilerde bulundu.
“Kadının, gıda üretim sistemini, koşullandırılmış öznellik sistemini temsil eden bir işaretler sistemindeki bir işarete dönüşmesi ve ‘özneyi ifade eden bir dil’ düşüncesi gibi konularla ilgileniyordum.” Martha Rosler (1981)
Feminist sanatta bir kilometre taşı olan ve Rosler’in ifadesiyle “Bir Julia Child karşıtının, araç gereçlerin evcilleştirilmiş ‘anlam’larını bir öfke ve hüsran sözlüğüyle değiştirdiği” Semiotics of the Kitchen [Mutfağın Semiyotiği] (1975), kent dışı orta sınıf yaşamındaki bir evin mutfağını yansıtır. Sabit bir kamera, mutfaktaki bir kadına odaklanmıştır. Rosler, her adımda farklı bir mutfak aletini kullanarak, harf harf bir mutfak terimleri sözlüğünü takip eder. Her harfteki mutfak aletini absürt jestlerle tanıtarak verili anlamları sorgular ve farklı anlamların ortaya çıkmasını sağlar. Rosler’in, hayali içeriği televizyon “kutu”sundan dışarı attığı ya da fırlattığı birtakım jestlerinin arka planında ise, işi aslında bir televizyon ekranında gösterme tasarısı vardır.