Thomas Schütte
(1954, Oldenburg doğumlu. Düsseldorf’ta yaşıyor ve çalışıyor.)
“Temelde işlerim neredeyse daima bir tasarı tabiatındadır; önce bir model formunda oluşturulur ve sonrasında üretilir -ya da üretilmezler.” Thomas Schütte (1987)
Uluslararası çapta bir heykeltıraş olarak tanınan Thomas Schütte, aslında efsanevi bir şöhrete sahip olan Kunstakademie Düsseldorf’ta, “gelişmiş resimsel yaklaşımlarla resmin kimlik ve otonomisinin radikal eleştirisi” üzerine eğitim gördü. Erken dönem işlerine zemin teşkil eden nükteli kavramsalcığı, sanatçının insanlık durumunun vahameti ile gündelik hayatın kültürel, sosyal ve politik unsurlarına gitgide daha çok odaklanmasıyla kötücüllüğe bakan karanlık bir hâl aldı. Schütte, kariyeri boyunca çok yönlü bir şekilde farklı yöntem, tarz, form, malzeme ve tekniklerle ürettiği heykellerinde, hem Almanya’nın yakın tarihini hem de dünyadaki güncel sorunları ele aldı.
Athener Tagebuch [Atina Günlüğü], Schütte’nin 1984 yılında bir galeride sergi açmak üzere Yunanistan’da geçirdiği birkaç hafta içerisinde yaptığı 144 çizimden oluşur. İş, görsel bir günlük biçimini alırken, sanatçının özgeçmişine ait bir ifşaattan kaçınır. Hızlıca yapılmış eskizler, listeler, tasarılar, planlar, gözlemler ile gelecek sergi ve kamusal heykeli de içeren gelecek işler için alınmış notlar, sanatçının arkadaşları ve mentorlarına methiyeler ve gündelik varoluşun mütevazı hazlarıyla yan yana yer alır. Çoğunluğu suluboya ile yapılmış olan bu işler, Schütte’nin tabiriyle “spor öncesi ısınma hareketleri” gibidir.
“Temelde işlerim neredeyse daima bir tasarı tabiatındadır; önce bir model formunda oluşturulur ve sonrasında üretilir -ya da üretilmezler.” Thomas Schütte (1987)
Uluslararası çapta bir heykeltıraş olarak tanınan Thomas Schütte, aslında efsanevi bir şöhrete sahip olan Kunstakademie Düsseldorf’ta, “gelişmiş resimsel yaklaşımlarla resmin kimlik ve otonomisinin radikal eleştirisi” üzerine eğitim gördü. Erken dönem işlerine zemin teşkil eden nükteli kavramsalcığı, sanatçının insanlık durumunun vahameti ile gündelik hayatın kültürel, sosyal ve politik unsurlarına gitgide daha çok odaklanmasıyla kötücüllüğe bakan karanlık bir hâl aldı. Schütte, kariyeri boyunca çok yönlü bir şekilde farklı yöntem, tarz, form, malzeme ve tekniklerle ürettiği heykellerinde, hem Almanya’nın yakın tarihini hem de dünyadaki güncel sorunları ele aldı.
Athener Tagebuch [Atina Günlüğü], Schütte’nin 1984 yılında bir galeride sergi açmak üzere Yunanistan’da geçirdiği birkaç hafta içerisinde yaptığı 144 çizimden oluşur. İş, görsel bir günlük biçimini alırken, sanatçının özgeçmişine ait bir ifşaattan kaçınır. Hızlıca yapılmış eskizler, listeler, tasarılar, planlar, gözlemler ile gelecek sergi ve kamusal heykeli de içeren gelecek işler için alınmış notlar, sanatçının arkadaşları ve mentorlarına methiyeler ve gündelik varoluşun mütevazı hazlarıyla yan yana yer alır. Çoğunluğu suluboya ile yapılmış olan bu işler, Schütte’nin tabiriyle “spor öncesi ısınma hareketleri” gibidir.
