Sweet Confusion [Tatlı Karmaşa]

Gösterim Programı

Salt Galata

17 Mayıs – 18 Mayıs 2012

17 MAYIS GÖSTERİM PROGRAMI



14.00
Erankyuni [Üçgen]
Henrik Malyan
1967, 84’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

16.00
Hayrik [Baba]
Henrik Malyan
1972, 76’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

18.00
Menq enq, mer sarery [Biz ve dağlarımız]
Henrik Malyan
1969, 94’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)


18 MAYIS GÖSTERİM PROGRAMI



14.00
Barev, es em [Merhaba, benim]
Frunze Dovlatyan
1965, 137’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

16.20
Vesikalı Yarim
Lütfi Ö. Akad
1968, 90’ (Türkçe; Ermenice altyazılı)

18.00
Bir Gecelik Gelin
Atıf Yılmaz
1962, 77’ (Türkçe; Ermenice altyazılı)

FİLM SİNOPSİSLERİ



Erankyuni [Üçgen]
Henrik Malyan
1967, 84’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

Travmatik bir göç deneyimi, gizliden gizliye geçmişe duyulan ortak keder, yeni toplumsal şartlara uyum çabası ile kentleşme sonucu seçkinleşen yaşam alanlarının bir araya getirdiği beş demirci ve bir genç, üçgen şeklindeki küçücük bir demirci dükkânında kardeşlik ve dayanışma dolu tarifsiz anlar yaşamaktadır. Yetişkinler çekiç sesleri eşliğinde melankolik türküler söylerken, genç Hovik Hollywood’u, Mary Pickford’ı, Vahşi Batı’yı, kumarhaneler ve sinemayı hayal eder. Kayıp vatana duyulan özlem, belirsiz geleceğe dair ürkütücü bir iyimserlik ve Sessiz Sinema dönemine karşı tartışmasız bir hayranlık arasında kısa süreli bir araf niteliğindeki bu film, unutuluşun sularına doğru hiçbir zaman tamamlanamayacak tatlı ve kederli bir yolculuktur.

Hayrik [Baba]
Henrik Malyan
1972, 76’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

Hayrik [Baba], Sovyet Ermenistan’da sosyo-politik paradigmadaki değişim ile modernden post-modern şartlara geçişi anlatırken, ayrıca “buzların eridiği dönem”in sonunu vurgular. Film, 1970’lerin başlarında Erivan’da yaşayan ve kırsal bölgede hayatını sürdüren büyükbabanın gelişiyle tüm düzeni değişen büyük bir ailedeki kuşak çatışmasını anlatır. 1915 olaylarından sağ kurtulmuş olan bu adam, özerk bir mikrokozmos olarak aile kavramı, devletin koruması, yaşam gücü ve ahlakın yüce birlikteliği gibi, torunlarının yaşamında kaybolmaya yüz tutmuş muhafazakâr değerleri yeniden inşa etmeye ve bu yolla ulusal kimliği ve vatan hissini geri kazanmaya çalışır.

Menq enq, mer sarery [Biz ve dağlarımız]
Henrik Malyan
1969, 94’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

Antaramej Köyü’nün dağlarda çalışan çiftçi ve çobanları kaybolmuş bir koyun bulurlar. Koyunu kesip pişirmeye karar verirler. Gece ziyafet çekerlerken, koyunun aslında köylüleri Revaz’ın olduğunu öğrenirler. “Suçlular” olayın üzerini kapatmak için çobana para verseler de, devlet yetkilileri bir şekilde konudan haberdar olur. Olayı soruşturmak üzere Erivan’dan bir grup güvenlik görevlisinin gönderilişiyle, köydeki biteviye hayat bir anda karışır. Sonuçta, adalet kavramı, devlet otoritesinin dayattığı düzen, köy topluluklarında devletin rolü ve sosyal yapıyla ilgili varsayımlar, gerek güvenlik görevlileri gerekse de köy ahalisi tarafından karşılıklı olarak yeniden gözden geçirilecektir.


Barev, es em [Merhaba, benim]
Frunze Dovlatyan
1965, 137’ (Ermenice; Türkçe altyazılı)

1940’ların Moskova’sında Oleg ve Lyusya ile geçirdiği mutluluk dolu zamanlar, Ermenistan’daki Elegez Dağı’nda bulunan bir araştırma laboratuvarında kozmik fizik üzerine çalışan Artyom Manvelyan’ın peşini hiç bırakmaz. Geçmiş ve şimdiki zaman, savaş zamanı Moskova’sı, Ermenistan dağlarındaki sonsuz kış, Erivan, 60’lı yıllarda Moskova ve kendi belleği arasında gidip gelen genç fizikçi, sürekli olarak alter egosuyla diyalog halindedir.

Vesikalı Yarim
Lütfi Ö. Akad
1968, 90’ (Türkçe; Ermenice altyazılı)

Türk sinemasının gelmiş geçmiş en büyük aşk hikâyelerinden Vesikalı Yarim, 60’lar İstanbul’unun duygusunu kendine has bir şekilde sunan “gerçekçi bir melodram”dır. Şiirsel dili ve usta işi sinematografisiyle film, 60’ların farklı mekânlarında, Türkan Şoray ve İzzet Günay’ın etkileyici performanslarıyla hayat bulan bir aşkı; konsomatris Sabiha ile manav Halil’in aşk hikâyesini anlatır. Diyalogları ve güçlü müzik kullanımıyla unutulmazlar arasındaki yerini alan Vesikalı Yarim, arzu ve vazgeçiş arasındaki gelgitleri ve hikâyenin her yerine sinen bitmek bilmez bir şüpheyi yansıtırken, geleneksel ahlakçı yaklaşımda bir kırılma yaratmayı da başarır.

Bir Gecelik Gelin
Atıf Yılmaz
1962, 77’ (Türkçe; Ermenice altyazılı)

Kazanova Burhan, 11. karısından da boşanmasının üzerinden çok vakit geçmeden Oya adlı genç bir kadınla tanışır ve evlenir. Fakat, evliliklerinin ilk gecesinde bir anda Oya’nın eski karılarından farklı olduğunu fark eder. Oya’nın düğün gecesi başlayan numaraları, Burhan’ı bir Arap prensinin de işin içinde olduğu bir kaçırma hadisesinden bir Çingene çetesiyle kavgaya karıştırmaya kadar birçok fantastik olayla devam eder. Oya farklı karakterlere büründükçe, Burhan her seferinde ona biraz daha fazla aşık olur ve sonunda ona boyun eğer. Burhan’ı sonunda yola getiren Oya, bu sefer gerçek kimliğiyle onunla bir kez daha evlenir. 60’ların en eğlenceli ama az bilinen komedilerinden biri olan Bir Gecelik Gelin, dönemin yaşam tarzları üzerindeki değişik kültürel etkileri iyi bir şekilde sergileyen ilginç bir film.
PAYLAŞ
TAKVİME EKLE