İmparator­luk, Mimari ve Kent:
Osmanlı-Fransız Karşılaşmaları (1830-1914)


SALT, Nisan 2012
ISBN 978-9944-731-29-4


Yazar: Zeynep Çelik
Özgün Adı: Empire, Architecture, and the City, French-Ottoman Encounters, 1830-1914
Yayıma Hazırlayan: Lorans Tanatar Baruh
Çeviri: Zülal Kılıç
Kitap Tasarımı: Esen Karol
Sayfa Sayısı: 405
Satış Noktaları: SALT Beyoğlu ve SALT Galata (Dükkân),
Robinson Crusoe 389

SALT’ın dördüncü kitabı İmparatorluk, Mimari ve Kent: Osmanlı-Fransız Karşılaşmaları (1830-1914), 19. yüzyılın tarihini şekillendiren iki önemli olguyu, imparatorluk inşası ve moderniteyi ele alıyor. Kitap, Fransa ve Osmanlı İmparatorluğu’nun, farklı sosyal, kültürel ve politik alanları kontrolleri altına almak üzere büyük yatırımlar yaptığı altyapı projelerini konu ediniyor.

Zeynep Çelik, Fransız sömürgeleri olan Cezayir ve Tunus ile Osmanlı’nın Arap eyaletlerini incelerken, vurguyu İstanbul ve Paris gibi merkezlerden çevreye kaydırarak kültürler arası değişimle ilgili incelikli bir bakış sunuyor; Fransa ve Osmanlı’nın farklı politik kaygılarının yanında, benzer şehir formları ve binalarının arka planındaki sayısız anlamları ortaya çıkarıyor. Dergi ve salnamelerde bulunan görsellerin yanı sıra, metne eşlik eden birçok arşiv planı, fotoğraf ve kartpostal bu kitap aracılığıyla okurlarla ilk kez buluşuyor.

Yollar, demiryolları, limanlar ve suyolları, imparatorlukların askeri, ticari ve hatta ideolojik emellerine hizmet etmekteydi. Yapılan müdahaleler kentleri benzeri görülmemiş bir şekilde değiştiriyordu. Boydan boya uzanan geniş caddeler eski dokuların içinden geçiyor, Avrupai tarzdaki mahalleler tarihi dokuya eklemleniyor; yeni sanayi yerleşmeleri, askeri ve idari merkezler son moda uygulamalarla inşa ediliyordu. Birer modern mühendislik ürünü olan bu projeler, büyüme ve iletişim sorunlarına pratik çözümler getirirken, aynı zamanda dikkatle tasarlanmış bir görüntü yaratıyordu.

Kitapta kent meydanlarının, imparatorluğun kendini ifade edebilmesi için ayrıcalıklı alanlar olduğunu vurgulayan Çelik, belli modellemelere göre inşa edilen binalar ve bu binaların ikonografyalarına yüklenen anlamlar üzerinden yeni tartışmalar açıyor. Çelik ayrıca, siyasi mesaj iletiminde önemli bir role sahip bulunan resmi törenleri de ayrıntılı şekilde inceliyor ve imparatorlukların kültürel farklılık, ırk ve uygarlaştırıcı misyona yaklaşımları üzerine yaptığı sorgulamayla kitabını sonlandırıyor.

Kitap, 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde Society of Architectural Historians (Mimarlık Tarihçileri Kurumu) tarafından Spiro Kostof Ödülü’ne layık görülmüştür.
PAYLAŞ
TAKVİME EKLE