Yapım Aşaması: Yeni Konutlaşma
Moderatör Hans Venhuizen
Salt Beyoğlu
29 Ekim 2011 14.00
İstanbul, konumu nedeniyle tüm dönemlerde önemli bir çekim merkezi niteliği olagelmiştir. 1000 yılından itibaren dünya çapında nüfus karşılaştırmalarında en kalabalık 10 kentten biri olmakla birlikte, 20. yüzyılın ilk yarısında İstanbul bir duraksama yaşadı. Ancak 1950’ler itibariyle kentte artan sanayileşme, kırsal kesimden başlayan çözülmenin İstanbul’da sonlanmasına neden oldu. Kentteki ani nüfus artışı, planlama geleneğinin öngörebileceği ve devlet bütçesinin karşılayabileceğinin çok ötesinde bir yapılaşma gereğini doğurdu. Plansız kentleşmenin en çok adı anılan unsurları gecekondulaşma, kaçak yapılaşma ve apartmanlaşma ürünü olan yapı stoğu, bu dönemden itibaren kentsel peyzaja dâhil oldu. Resmi rakamlar, enformel yapılaşmanın 2000 yılında dahi % 65-70’lerde olduğunu gösteriyordu.
1980’li yıllar itibariyle hizmet ve finans sektörlerindeki yükselme, yeni bir konutlaşma ihtiyacını beraberinde getirdi. Bu bağlamda İstanbul, doğal çevre içinde konumlanan, kendi başına yeterli ve dışarıdan korunaklı yerleşim birimleri kapalı siteler ile sarılmaya başlandı. Yatırımcılar için kent dâhilinde büyük ölçekli üretim imkânı sağlayan site kavramı, tüm gelir gruplarına yönelmek üzere farklı malzeme ve niteliklerle yorumlandı. 1999 İzmit depreminin İstanbullular’da yarattığı travma, konut pazarlama stratejilerinde kendine yer buldu ve kentin kuzeyindeki, depreme dayanıklı olduğu söylenen yapılaşmalara rağbet arttı. Ülke genelinde bankaların uzun vadeli konut kredisi verme girişimleri bu alışverişi kolaylaştıran bir unsur oldu. 2009 yılında gayrimenkul uzmanları bu eşleşmenin yine de yeterli olmadığını, İstanbul’da tahminen 150 bin civarında boş konut bulunduğunu belirtiyorlardı.
Sanayiye bağlı yatırımın azaldığı 2000’li yıllarda, İstanbul’un konut üretiminde iki önemli unsur dikkati çekmektedir: Biri kent merkezinde yeniden canlandırmaya yönelik dönüşüm projeleri, diğeri kent çeperi ve ülke bütününde TOKİ nezdinde yürütülen toplu konut projeleri. Tarlabaşı Yenileme Projesi gibi deneyimlenen uygulamalar, bir grup semt sakininin kentin diğer ucunda bir TOKİ yerleşimine gönderilmesine neden olduğu için ciddi şekilde eleştirilmiştir.
Beyoğlu örneği bazında, bireylerin pazar dâhilindeki konut üretimi süreçlerinde aktif olarak rol almasını sağlamanın yolları nedir?
Atölye dili İngilizce’dir. 26 Kasım 2011 tarihli Türkçe atölyenin sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
salt@saltonline.org adresine iletişim bilgilerinizi ileterek atölyeye kayıt olabilirsiniz.
1980’li yıllar itibariyle hizmet ve finans sektörlerindeki yükselme, yeni bir konutlaşma ihtiyacını beraberinde getirdi. Bu bağlamda İstanbul, doğal çevre içinde konumlanan, kendi başına yeterli ve dışarıdan korunaklı yerleşim birimleri kapalı siteler ile sarılmaya başlandı. Yatırımcılar için kent dâhilinde büyük ölçekli üretim imkânı sağlayan site kavramı, tüm gelir gruplarına yönelmek üzere farklı malzeme ve niteliklerle yorumlandı. 1999 İzmit depreminin İstanbullular’da yarattığı travma, konut pazarlama stratejilerinde kendine yer buldu ve kentin kuzeyindeki, depreme dayanıklı olduğu söylenen yapılaşmalara rağbet arttı. Ülke genelinde bankaların uzun vadeli konut kredisi verme girişimleri bu alışverişi kolaylaştıran bir unsur oldu. 2009 yılında gayrimenkul uzmanları bu eşleşmenin yine de yeterli olmadığını, İstanbul’da tahminen 150 bin civarında boş konut bulunduğunu belirtiyorlardı.
Sanayiye bağlı yatırımın azaldığı 2000’li yıllarda, İstanbul’un konut üretiminde iki önemli unsur dikkati çekmektedir: Biri kent merkezinde yeniden canlandırmaya yönelik dönüşüm projeleri, diğeri kent çeperi ve ülke bütününde TOKİ nezdinde yürütülen toplu konut projeleri. Tarlabaşı Yenileme Projesi gibi deneyimlenen uygulamalar, bir grup semt sakininin kentin diğer ucunda bir TOKİ yerleşimine gönderilmesine neden olduğu için ciddi şekilde eleştirilmiştir.
Beyoğlu örneği bazında, bireylerin pazar dâhilindeki konut üretimi süreçlerinde aktif olarak rol almasını sağlamanın yolları nedir?
Atölye dili İngilizce’dir. 26 Kasım 2011 tarihli Türkçe atölyenin sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
salt@saltonline.org adresine iletişim bilgilerinizi ileterek atölyeye kayıt olabilirsiniz.